Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni yasa teklifi haftaya mecliste Sağlıkçıya eğitimciye şiddete af yok deniyor. Bugün gencecik bir öğrenciyi kopardılar hayattan Birinin trafikte önüne kırıp camını kırıp sileceğini koparmışlar Yazık günah değil mi bunlara. Okuyup üflüyoruz Bizi bazı kutsal kitaplar korumuyor El açıp dua ediyoruz Bizi Allah korumuyor. O kurallarını baştan yazmış
Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler...
Adnan Yücel
Adnan Yücel
Reklam
"Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler..." Adnan Yücel
Yolcu..
Bir gece vaktiydi. Dere, ara sokaktaki yol boyunca uzanıyordu ve o karanlığa rağmen ışıl ışıldı. Üzerine yapılmış olan köprünün ışıkları, derenin sularına renk katıyordu. Köprüden dereye yansıyan ışıkların oluşturduğu görüntü, güzelliğiyle beni etkilemişti. Otobüs yolculuğu, bana karanlık yollarda çeşitli hikayeler yazdırıyordu. Bir otogarda inenler, başka bir otogarda binenler; bavulunu alıp arkasına bakmadan gidenler, bavulunu bagaja koyup geride bıraktıklarına el sallayanlar. Sevdikleri tarafından beklenenler, bir amacı olmadan gezmeye çıkanlar. Otobüs yolculuklarını seviyorum. O yolculuklarda aklıma ne yorgunluk, ne de uyku gelir. Karanlık bile olsa gözlerim, dışarıda olanı biteni ve kurulu düzeni seyreyler. Birbirine doğru hareket eden iki araç. Yol aynı yol olmasına rağmen araçların biri gidiş yolunda, diğeri dönüş yolundadır. Bu araçların bekleyenleri farklı farklı şehirlerdedir. Benim için yol bitmek üzeredir. Bu kısa yolculuğumda yine farklı farklı insanlarla karşılaştım. Memleketi, kültürü, kişiliği ve karakteri farklı insanlardı bunlar. Ben yolculuğumu burada sonlandırırken otobüs yoluna devam ediyordu. Ülkenin bir ucundan yola çıkmış diğer bir ucuna gidiyordu, yolu uzundu. Ben şoför ve muavine iyi yolculuklar dileyerek bavulumu alıp yoluma koyuluyorum. Bekleyenime kavuşma vakti.. 10.05.2024 Mümine SARIGÜL
Bu kalabalık ne fena. Bu sokaklar bu suratı asık adamlar, isteksizce işine, okuluna, vesaireye gidenler, etrafta büsbütün çirkin binalar, mutsuz herkes, korkunç bir manzara. Sonra bir sessizlik hasreti içimizde, bu gürültü ne fena. Baran'ın dediği gibi: "Bir insan susunca, sesi içinde dolaşmaya başlıyordu. İyice yayılıyordu. Sonunda
Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım... Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler
Reklam
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri
"Gidenler bizden hep bir parça götürürler. O parçanın yerinde de derin izler kalır. Herkesin bir yara izi vardır insanlardan gizlemeye çalıştığı, saklamak için çok uğraştığı bir yara izi. Herkesin bir yara izi vardır kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan. Baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi. Bu izlerle yaşamaya alışırsın. Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı, yaşamayı yeniden sevebilirsin. Ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur. Acın da biraz olsun hafiflemeye başlar." Leyla ile Mecnun/32
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.