Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yolcu
Bir gece vaktiydi. Dere, ara sokaktaki yol boyunca uzanıyordu ve o karanlığa rağmen ışıl ışıldı. Üzerine yapılmış olan köprünün ışıkları, derenin sularına renk katıyordu. Köprüden dereye yansıyan ışıklar eşi bulunmaz bir görüntü sergiliyordu. Otobüs yolculuğu, bana karanlık yollarda çeşitli hikayeler yazdırıyordu. Bir otogarda inenler, başka bir otogarda binenler; bavulunu alıp arkasına bakmadan gidenler, bavulunu bagaja koyup geride bıraktıklarına el sallayanlar. Sevdikleri tarafından beklenenler, bir amacı olmadan gezmeye çıkanlar. Otobüs yolculuklarını seviyorum. O yolculuklarda aklıma ne yorgunluk, ne de uyku gelir. Karanlık bile olsa gözlerim, dışarıda olanı biteni ve kurulu düzeni seyreyler. Birbirine doğru hareket eden iki araç. Yol aynı yol olmasına rağmen araçların biri gidiş yolunda, diğeri dönüş yolundadır. Bu araçların bekleyenleri farklı farklı şehirlerdedir. Benim için yol bitmek üzeredir. 10.05.2024 Mümine SARIGÜL
Halkın eğitim düzeyi çok geride, fakirlik diz boyu bugün... Bunlar için para lazım, paralar nerelere gidiyor? Kim harcıyor? Kamu konutlarında, lüks odalarda, pahalı arabalarda, ekmek elden süt memeden geçinip gidenler kim?.. Halk cahilmiş! İyi ki cahilmiş, belli mi olur yoksa bilinçli mi cahil bırakıldı? Hesap sormasın diye...
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Bloğumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. Dün akşam dolmuşla eve dönerken okumaya başladığım ve akşam yemekten sonra okumaya devam ettiğim, bu sabahta bitirdiğim bir kitaptı. Konusu ilgimi oldukça çekince okumaktan kendimi alamadım. Dünyanın %70’ini kaplayan okyanusları keşfetmeye aracı olan ve merakı olmayana bile merak uyandıran yazarımız,
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah
Denizler Altında Yirmi Bin FersahJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,2bin okunma
Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. Menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. Bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler.
Adnan Yücel
Adnan Yücel
İnsanın kaderine öldürene kadar tecavüz etmeyi istediği gün, o kaçış fikrinin bir kara delik gibi zihnine gelip yerleştiği gündür. Yoksul olduğu için bilgiye ulaşamayanlardan, hayatı ve insanlığı sorgulayamayanlardan, en yüksek eğitim olanaklarının sunulduğu, delirmek için yeterli bütün malzemeye sahip çocuklara kadar bütün hayat tarzlarında, kaçış, rahatsız ama çekici bir yere sahiptir. Üzerinde fazla oturulamayan sert bir koltuk gibi. Anarşist yazarların okunması gerekmez yaşanan yerden kaçma fikrinin ortaya çıkması için. Paranın olup olmaması, bir kentte ya da bir kasabada yaşanması hiçbir şeyi değiştirmez. Bir insan ya gitmek ister ya da kalmak. Gidenler üzüntüyü çarşaf yapıp üzerine yatar ve o çarşafın üzerinde bin bir zevk içinde hayatla sevişir. Kalanlarsa vasat hayatlarını, bir ürünün taban ve tavan fiyatlarına benzeyen taban ve tavan duygular içinde yaşayarak yerleşik düzenin sokak lambaları haline gelir… Zargana gidenler arasındaydı. Ama birkaç saat daha Beuhal’de kaldığı takdirde ailesinin gelip kendisini teslim alacağının da farkındaydı.
Gidenler
Yaşadığımız anların tekrarı olup olmayacağını düşünmeden yaşıyoruz. Aslında bu anların, bu davranışların bir dahakine aynı şekilde olmayacağının farkındayızdır. Ama insanoğlu yaşarken, bir şeyleri anıda bırakırken bunların tekrarı olmayacağını düşünerek yaşamaz. O an sadece bize sunulduğu şekliyle düşünmeden ve hesap kitap yapmadan yaşanıyordur.
Reklam
Tevbe
Şehirde güç yetiren her erkek, hazırlıklarını tamamlayıp yola revan olmuştu. Fesada kapılan üç kişi vardı, onlar evlerinde kaldılar. Gidenler kalanları hiç umursamadılar, kalplerine fesadın bulaşmasına izin vermediler. Kalanlar evlerinden dışarıya çıkmadılar; başkaca sığınacak yerleri olmadığını düşünüyorlardı. Gidenlerden gelen her muştuyla,
–Ulaş'ı bulmam lazım, –Bulmak kaybolanlar için Arya, gidenler için değil,
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme, Bir gelmemiş an için de feryat etme Geçmiş gelecek masal bunlar hep Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.Niceleri geldi, neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek, Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek, Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün... Zira senin üstünde de otlar bitecek
144 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tropikal İklimde Bir Yazarın Acıları
Brezilya'daki varoş hayatı dibine kadar hissettiren bir roman. Rio de Janeiro'da yalnız başına yaşayan bir yazar olan Özgür'ün Kırmızı Pelerlinli Kent'i yazarken yaşadığı ölüm korkusu, açlık ve yalnızlıkla boğuşma sürecini işliyor. Etrafında bütün sefil ve çirkin olaylar dönüp duruyor. Tek kurşunla ölüp gidenler, hırsızlar,
Kırmızı Pelerinli Kent
Kırmızı Pelerinli KentAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20121,292 okunma
Reklam
Issızkılık V
Kalmadığında maskem Kırıldığında kuklam Ellerimde ip Devamını getirmek istediğim şiir Bittiğinde tiyatro oynanırken değil
Diğer psikologlar etrafımızda olan bitenlerle ilgili anlayışımızı dengelemek için (aile, arkadaşlar, kaliteli yemek, müzik gibi) yolunda giden şeyleri bilinçli olarak fark etmeyi önerirler. Yolunda gidenler sahasını genişlettiğimizde zor olanlar daha az iç karartıcı görünür. Aynı zamanda mizah arayışı içinde de olun, derler; zira mizah gerilimi azaltır ve yaratıcı "oyun" duygusunun düşüncemize dahil olmasını sağlar ve metanetle el ele gider. Mizah ayrıca zorluğun boyutunu da azaltır. Bu stratejilerin her biri durum üzerinde kontrolümüz olduğu hissini arttırır.
Sayfa 182Kitabı okudu
Issızkılık IV
Kalmadığında maskem Kırıldığında kuklam Ellerimde ip Devamını getirmek istediğim şiir Bittiğinde tiyatro oynanırken değil
Issızkılık III
Kalmadığında maskem Kırıldığında kuklam Ellerimde ip Devamını getirmek istediğim şiir Bittiğinde tiyatro oynanırken değil
Issızkılık II
Kalmadığında maskem Kırıldığında kuklam Ellerimde ip Devamını getirmek istediğim şiir Bittiğinde tiyatro oynanırken değil
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.