herkes bir parçamı alıyor hatıra diye
Seni yoksulken gördüm, daha güzeldin Gel ey mahcubiyet, saklan arkama.
Alfabesiz nineler vardı eskiden
Öylesine değil sahiden vardı
Biz onların duaları altında
Kuş gibi olurduk, her şey artardı.
Bu kışlakta onlardan kalan
Kalan nedir kuşlardan…
Sayfa 58
Tekrar başa dönelim, evet, ölüme
Uyumak herkesi zengin gösterir-
Ölümdür, anlatır bunu bize
Odur, çevresi geniş olan
Gerisi kafiye...
Sayfa 55
Sensin, önce aşkı sonra aşkı yaratan
Ben ki nefesli çalgılar sınıfından bir insan,
İtibar etmeyip beylik laflara
Fakirlerin dilinden
Güzel sözler topluyorum hep sana.
Sayfa 55
Olumsuz bir cevabı nerede görsem tanırım
Tanırım herkesi ve tanımam kimseyi,
Böylesi iyidir derler, sahiden iyi;
İlk günkü gibi kalan bir Allah
İnsan eskiyor, eskimesin mi.
Sayfa 51
Yanık seslilerin söylediği sen,
Güneşe saat soran kocamış dünya
Ben senin her şeyini üç kere gördüm
Gördüm de tutamadım aklımda.
Irmak, akar gider, tutamaz ki aklında.
Sayfa 49
Bırakıp dünyanın bana olan aşkını,
Bir kâğıdın yere düşmesi gibi
Gittim, insanın yanına vardım
Vardım da bulamadım kimseyi.
Sayfa 49
Ey benim otuz yıl sonraki halim
Ölmediysen eğer, yaşıyorsan
Sözümü kesme de yanına geleyim,
Derdin nedir, torun ve torba
Sende saklı ziyan olan ne varsa
Bileyim.
Sayfa 59
Mutluysak uzundur eve giden yol..
Sayfa 61Kitabı okudu
çocukluk, o çok sesli fotoğraf..
Sayfa 59Kitabı okudu
Elde var bir gibiyim şu sıralar
Kendime gitmeyi öğretiyorum,
Bir çocuğun alnı kadar
Küçüktür dünya, diyorum..
Sayfa 58Kitabı okudu
Rahmet..
Su basmış gökyüzünü
Boşaltıyor melekler bembeyaz kovalarla,
Bir çiçeği sular gibi bir yavruya bakar gibi
…
Sayfa 47
Kiminin vitrini var, kiminin bir bahçesi
Böyle diyor şair, kapanıp gövdesine,
Biz çimlere basmıyor uzanıyoruz
Boylu boyunca güneşin gölgesine.
Sayfa 42
Bilmediğim şeyleri ne güzel özlüyorum
İshakkuşu çançiçeği mesela
Söz nedir, dilsiz olana
Çok merak ediyorum.
Sayfa 57