Kadın gözlerimin içine peygambermiş gibi baktı.
yüzündeki çizgilerin içine gizlenmişti hayatın tozları.
bir memesi diğerinden daha küçüktü.
ağzında küfür gibi duruyordu dudakları.
kadına baktım....
gülümsemek için geç kalmıştım yüzüne
baktım, geç kalmış kadına.
donmak...
karşısında....göz kapaklarımda korkunç kıpırdamayan bir ağrı.
kadın peygamber gibi baktı... oysa bir peygamber nasıl bakabilir.
bir peygamber nasıl öpebilir.
dudaklarında dua olan bir peygamber nasıl öpebilir bir kadının bacaklarının arasını.
ve nasıl girer günaha....doların yükselmesi, çişimin gelmesi, silah tüccarları hiç umurumda değildi o an.
öpmek... günaha girmeden geç kalmış kadını...
yüzündeki tozları silmeden dudaklarım çamur içinde kalana kadar.