Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Param var, her şeyi satın alabilecek kadar var ve canım sıkılıyor. Büyük bir şehrin zevk ve sefahati bana şımarık ve bön çocukların eğlencelerini hatırlatıyor.
471 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Uzun zaman önce okumuştum, kısa, fantastik öykülerle hayal dünyasını satırlara döktüğünü hatırlıyorum. Borgesvari, çok keyifli bir kitaptı Tekrar okumak istiyorum fakat kütüphanemde bulamıyorum ve sanırım artık yayını da yok :(
Gog
GogGiovanni Papini · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,020 okunma
Reklam
İnsanlığın acısı ikidir: Erkek için en güç şey düşünmek, kadın için en korkunç acı doğurmaktır.
Sayfa 98
Herkes dahi bir insanı ilahi mahluk, caniyi de bir canavar zannederler: Lombroso adında Veronalı bir Yahudi gelip, deha sahibinin sar'alı bir yarı deli, canilerin ise ecdadımızdan intikal eden kalıntılar tesirinde mahluklar olduğunu gün gibi açık, meydana koydu.
Aşk iki kişiyi tek bir varlık haline getirmek ister ve muhtelif şeyleri birbirine benzeten, şekillendiren, mecaz ve istiareyi daima kullanan şiir ise bütün bu şeylerin değerini peşin olarak kabul eder.
Bütün ilimler fizikte birleşiyor ve artık bundan sonra fizik bir tek formüle indirilebilir. Bu formülü, basit bir dille, şöyle ifade edebiliriz: "Bir şey kımıldanıyor!" Bu üç kelime insan düşüncesinin en yüksek terkibidir.
Sayfa 67 - Einstein'ı ZiyaretKitabı okudu
Reklam
Yer, miskin, alçak, tekdüzedir, üstünde onu daha iğrenç bir hale getiren ve yüzünde, gereğinden fazla konuşan yosun parçaları ürer.
Ben bir başka şarap, mucize yaratan bir tiyatro, daha feci bir spor, varlığımı sonsuza kadar değiştirecek bir afyon istiyorum. İnsanlar o kadar az şeyle yetiniyorlar ki! Bir parça boyalı et, bir parça yapma delilik, birkaç eski tasvir, bin defa duyulmuş birkaç ses, bir heyecan taklidi, bir hayvan şuursuzluğu...
Bilimin ilerlemekte olduğu na dair yapılan bütün gevezelikler küstah palavralardan başka bir şey değildir. Bilim ortadan ölümü kaldırmadıkça bir şey yapmış sayılmaz. Beni bir gün bir taşın altında çürümeye ata caklarına göre Londra’dan New York’a yarım saatte uçmu şum, bana ne?”
Sayfa 172
Reklam
Oyun oynayan çocuğun ihtiras halinde duyduğu bir şey de ötekilerini geçmek, "birinci olmak"tır. Bugünün insanları, en anlamsızından en ciddisine kadar bu çocukça hevesi, her şeye sokmuşlardır. Bugün, rekor kırmak herkes için amaç olmuştur. Eskilerin amacı olgunluk, barış, özveri idi.
Sayfa 152Kitabı okudu
Kişiliğimizin öyle tarafları var ki, ötekilerin aleyhine fazla şişmekte, kangren olmaktadır. Manevi kanserler, fikir urları, günah ve fesat apandisitleri vardır.
Sayfa 174Kitabı okudu
Modern hayatın hammaddesi ne demir, ne petrol, ne kömür, ne de kauçuktur; kağıttır. Her gün, koskoca ormanlar, ne ağaç kadar sağlam ne de onun kadar dayanıklı bir maddenin büyük miktarda üretimi için balta altında yok edilmektedir. Eğer kağıtçılar kapansa, uygarlık felce uğrar.
Sayfa 198Kitabı okudu
Spor çılgınlığı, hastalığın bir başka "belirtisi"dir. Sporlar, büyüklerin yapabilecekleri şekle sokulmuş, reklam ve spekülasyon ile daha muhteşem bir hale getirilmiş eski çocuk oyunlarından başka bir şey değildir. Küçük çapkınların koşu, top oyunu, yumrukla döğüşme dedikleri şeylere büyükler kros kantri, futbol, boks diye isim takmışlar.
Sayfa 152Kitabı okudu
Ve yine biliyorsunuz ki, insan tarafından elde edilmiş ve günümüze kadar saklanılmış bilgiler, en ünlü bilginlerin bile bilemedikleri şeyler yanında hemen hemen hiçtir. Böylece kolejlerimizin, üniversitelerimizin övündükleri sayısız kürsüler yanında bir tanesi, belki en önemlisi eksiktir ki, o da, bilmediklerimiz ve asla öğrenemeyeceğimiz şeylerin kürsüsüdür. Bu bilgisizlik bilimine ben, Bilmezoloji adını verdim.
Sayfa 46 - 2. CiltKitabı okudu
Yere inip kalmak benim için bir felaket. Artık çamurlar,taşlar arasında yaşayamam, hemcinslerimin yaşayışlarına, gürültülerine dayanamıyorum. Gezegenimize, dağlarının kamburlarına, göllerinin sularına, nehirlerinin gümüşi yılanlarına yukarıdan görmek şartıyla katlanabiliyorum. İnsanları, zavallı, çırpınan, uğraşıp didinen insanları ise yukarılardan göremiyorum, görsem bile bana kaynaşan karıncalar gibi geliyor. Ben, tek başıma sınırsız göklere atıldığım zamanlar mutluluk duyuyorum. Güneş sadık yoldaşım, bulutlar adalarım, sis sığınağım, rüzgâr musîkim oluyor. Üzerinde insanların yaşadığı bu sert kabuklu yuvarlağın birkaç bin metre yükseğine çıkınca kendimi dünyanın hâkimi ve ruhumun tam anlamıyla sahibi sayıyorum.
Sayfa 74 - 2. CiltKitabı okudu
Reklam
Eğer bir gün dünyada tek bir insan kalacak olursa nasıl yaşardı? Uzun zaman sağ kalabilir miydi? Hür olmaktan saadet mi duyardı, yoksa yalnızlıktan ümitsizliğe mi düşerdi?
Sayfa 134 - 2. CiltKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.