Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ve sık sık yokuşa bakardık. bizim hayatımız bir yokuştu ve öyle olmak istiyordu.
Sayfa 70 - oKitabı okuyor
Bizi en büyük zorluklarımızdan kurtaracak son iki makineyi keşfedebilseydim, neyse! İnsanlığın acısı ikidir: Erkek için en güç şey düşünmek, kadın için en korkunç acı doğurmaktır. Amma ne düşünce ne de doğum makinesini icat ettik, belki de asla edemeyeceğiz.
Reklam
Tam bir inzivada bile, dağın ancak bir zerresi, denizin bir damlası olduğumu dehşetle hissediyorum. Kafama ve etime ölülerin mirası hâkim, düşüncem ölülere ve dirilere borçlu, hareket tarzım, irademe rağmen, tanımadığım veya hoş gördüğüm varlıkların tesiri altında.
Benim olan bana ait gibi görünüyor. Halbuki ben daima benim olana aitim.
Don Quijote'nin Gençliği
Çok okumuş, uzun düşüncelere dalmış, kafası olgunlaşmıştı. Halbuki çevresinde gördükleri ona pek acı geliyordu. Asil kadınların ahlaksızlıkları, erkeklerin cakaları, nazırların ihtirasları, maiyetin tabasbusu, onun ince, duygulu ruhunu kırıyor, hırpalıyordu.
Sayfa 117 - GOG (2. KİTAP)Kitabı okuyor
Geçmiş olan ben'in, şimdiki ben'den ne istediğini bilmiyorum.
Reklam
geceleri, kendimi ve hiçbir çıkar yolu olmayan, her sevinçten mahrum kötü kaderimi düşünüp ağlıyor, gündüzleri ise yorgun gözlerim ve her daim siyah kıyafetimle, erkene alınmış olan yasımı tutuyordum.
Sayfa 60 - başkalarıKitabı okuyor
bütün insanların benimle birlikte öleceğine dair olan gülünç umut sayesinde yaşamayı kabullenmiştim.
Sayfa 59 - kötülüğün keşfiKitabı okuyor
bana kala kala düşünce kalıyordu.
Sayfa 56 - kötülüğün keşfiKitabı okuyor
uzun süredir arzuladığım bir kitaba hayran hayran bakarak ve fiyatını sormaya cesaret edemeden bir vitrinin önünde kaç defa geçmişimdir!
Sayfa 46 - yoksullukKitabı okuyor
Reklam
Şaheserim, bütün şaheserler gibi öldü. Ama ne çıkar? İstediğim kadar daha yaparım. Eserlerimin her biri tektir ve bir tek dakikanın zevki olmaktan başka bir maksadı yoktur. Bir heykel on asır veya on saniye yaşamış, mermer olsun, duman olsun madem ki sonunda yok olacak, bunun sonsuzun karşısında ne farkı, ne önemi var?
Ben, yaradılışım itibariyle, ikiliğin düşmanıyım. Birbirinden ayrı veya birbirine karşı iki gelişme, iki hadise beni rahatsız eder. Fikrimin takip ettiği yüksek bir gaye vardır; farkları yok etmek. Böyle yapmakla, Grek'lerden beri daima birliğe gitmiş olan ilmin ruhuna sadık kalmış oluyorum. Eğer dikkat ederseniz hayatta ve sanatta da bu böyledir. Aşk iki kişiyi tek bir varlık haline getirmek ister ve muhtelif şeyleri birbirine benzeten, şekillendiren, mecaz ve istiareyi daima kullanan şiir ise bütün bu şeylerin değerini peşin olarak kabul eder.
Aziz Olaf'm eski İskandinavya "saga" sını okurken şu görüşme daima dikkatime çarpmıştı: "Kime inanırsın? diye kral bir askere sordu - Cevap şu oldu: Kendi kendime." Bu, hakiki kahramanın hakiki sesidir. Kendine inanmayan yaşayamaz. Mesele din ile hayatı, iman ile işi bir araya getirip intibak ettirmektedir. Öteki dinler, insandan, hakiki yaradılışına, asıl tabiatına aykırı şeyler istedikleri için başarı elde edemediler. Onun gizli gücüneki artık kendini meydana vurmuştur uygun olan benim dinim mücadele etmeden muzaffer olacaktır.
Herkesin sadece yemek yemek ve para kazanmakla, eğlenmek ve emir vermekle ilgilendiği bir dünyada ara sıra birisinin çıkıp şeylerin görünümünü tazelemesi, olan şeylerin olağanüstülüğü, banallikteki gizemi, çöpteki güzelliği hissettirmesi gerekir
Sayfa 260Kitabı okudu
Dünyada satın alınabilecek ne varsa sahip olmuş kimse için felaket tek sığınaktır.
Sayfa 244Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.