Giriş kapısında oturuyorum binanın, binamızın, evimin, evimizin, bir yapının, her ne karın ağrısıysa başlanamayan bir hikâye değil bu,ya da anlatılamayan anlatı, söylenemeyen söylence, açıklanılamayanlar,açılması olanaksızlar, açılmamakta ısrarlı bir durumda değil durun durun bu kadar işte, hayır binanın önünde esiyordu sıcak hava. Sıcak mı, ılık mı? Bunu tartışmayalım sıcaktı. Dur olmuyor. Bina, sıcak, kediler, kahverengi entarisiyle kadın, iki köpek, elektrik direğinde kumru, bisikletli ve şapkalı ve hırçın sürücü ve ben, gittikçe ısınan üstüne oturduğum merdiven, yine yukarıda Hayriye abla, yine, yine, yine işte bulutlar, yağmur? Hayır hemen geldi, gitti.