1894, SELANİK Bir gün Mustafa'yla okuldan dönüyorduk. Birden boş, yıkık dökük bir arsanın ortasında birbirdir oynayan arkadaşlarımızı gördük. Ben, "Hadi biz de oynayalım," diye atıldım. Mustafa kararlı bir şekilde, "Ben oynamam," deyince bozuldum, "Hadi be nazlanma,'' diye karşılık verdim. "Oynamam dedim ya!"
SESSİZ HİZMETLER
Türkiye’de siyasî ve içtimaî alanlarda bir gürültü ve kargaşalık alabildiğine giderken kendi köşelerine çekilmiş bazı vatandaşların yurtlarına, milletlerine sessizce hizmette bulunduklarını görmek, sıkıntılar arasında biraz huzur verici oluyor. Evvelce bir defa dokunduğum bu konuya şimdi bir daha gelmek istiyorum:
1) Atatürk
Sağanaklar misali yağıp gönlüme
Yağmurlu bir gündü gittin o gidiş
Aşkın hançerini vurup kalbime
Yağmurlu bir gündü gittin o gidiş 🎵🎶
Ben şansa inanmam
Koşarak geldin bana
Mutlu gülüşler gibi
Maviydim sana
Alnımın yazısına
Mühür bastı yüreğin
Süt kokan düşler gibi
Beyazdım sana
Gittin gidiş o gidiş
Alışamadım ayrılıklara
Eylül yarası gibi
Sarıyım sana
Her sabah selamlarım
Ben bu renkli masalı
Hala yangınlarda
Kırmızıyım sana
Hakkı Yalçın