"Size söyleyeceklerimi bana Cibril öğretti":
Hz. Ali anlatır: Allah Resûlü, kızı Fâtıma'yı benimle nikâhlanırken ona çeyiz olarak bir kadife kumaş, içi hurma lifi ile doldurulmuş bir yastık, bir el değirmeni, bir su kabı ve iki de çömlek kabı vermişti. Bir gün Fâtıma'ya dedim ki: "Kuyudan su çektim göğsüm ağrıdı. Allah, babana birçok esir ihsan etti. Gidip de bizim için bir
Sayfa 334Kitabı okudu
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.
Reklam
Savaş İmzası*
'' Türk-Alman ittifakının imzası olayı şöyle özetlenebilir: Alman Sefiri Baron Von Vangenhaym, Almanya harbe girdikten sonra, Türk-Alman ittifakının derhal imzalanmasını ister. Sadrazamın yalısına kendi evi gibi, dilediği zamanda girer, çıkar. Rica değil, tazyik eder. Hatta bağırır, çağırır, tehditlerde bulunur. Nihayet gene böyle bir sahnede ve onu yalının başka bir odasında oyalamaya çalışan Halil Bey, birkaç defa, o oda ile arkadaşlarının bulundukları oda arasında gidip geldikten sonra çıkışmaya başlar: - Herife karşı ayıp oluyor yahu. Hem adam bağırıp çağırıyor. İmzalayalım şu istediği neyse, çıkıp gitsin... İstediği imzalanır. Adam memnun, çıkar gider. Başları dertten kurtulur. Ama milletin başını bir derde sokarlar ki, bu harp, Türk tarihine, şu veya bu yolda, milyonlarca insanın kanına ve devletin yıkılışına mal olacaktır. ''
400 syf.
3/10 puan verdi
Yazarın Araf serisinden sonra bir şans daha vermek isteyerek başladığım kitap olur kendileri. Keşke riske girmeseydim diyorum şu an. Kitapta neden şöyle bir anlatım var: "Yataktan kalktım. Banyoya gittim. Saçımı yıkadım. Saç kurutma makinesini elime aldım. Fişe taktım. Saçımı kuruttum. Dalgalı bir hale getirdim." dim, dim de dim dim...
Soğuk - Kar Tanesi
Soğuk - Kar TanesiAşkın Nur Karataş · Parola Yayınları · 2021152 okunma
Alttan aldığım için devam zorunluluğumu öğrendikten sonra okula sadece bir hafta gittim ve bir de mecburi vize haftası gideceğim. Planlarım sınavlardan önceki iki hafta okula gidip derslere girmekti. Ama hayır ne o yapay ortamı ne de alistigim bu düzeni bırakmak istiyorum. Ama bazen ne kadar ısmarlama yasadigumi düşünüyorum
Kalkıp öğrenci işlerine gittim, çözmem gereken bir problemim vardı. Dedim, “Eğer bir sınava giremeyeceksem ne yapmam gerekir?” “Rapor alman gerekir,” dedi kadın. Rapor almam gerekir. Hasta değilken gidip yalandan rapor almamızı tembihleyen bir sistem bizden dürüst olmamızı bekliyor. Dürüst olunca da sonucu görüyorsunuz işte. Vah vah. Babam ameliyat olurken ben gidip bana yalandan rapor yazması için bir doktora dil dökeceğim. Babam oradan sağ mı çıkar, tam mı çıkar hiçbir şey belli değilken üstelik. Niye? Çünkü benim durumum da çok acıklıymış. İşte o noktada kafamdan gerçek anlamda bir ses çıktı. Şaka yapmıyorum duydum bunu. Bir patlama sesi, bir infilak sesi. O anda parçalandı bir şeyler eminim bundan. O zaman karar verdim işte, dedim anlamayacaklar, o yüzden anlatmayacaksın. Güzel bir ders oldu bana da. Okulu bitirmek için çabalamayı bıraktım.
Reklam
1.000 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.