Biliyorum,birine böylesine güvenmek, bayrağının aşağısı bir şey,onun için durmadan korku çökleniyor ya içime?Ama bu korku seni yitiririm korkusu değil!Birine güvenmeye nasıl yeltenir insan,işte bu korkutuyor beni.
Her insanın yüreğini ağır bir ego kaplamaktadır ve bu ego sınırsız iştahı kin ve kötücül duygulardan destek alarak yerini sağlamlaştırmakta ve ağır duygularıyla birleşerek barışa ve düşmanlığa galip gelmektedir.
Simyacıyı okurken asla etkisinden çıkamadığım ve tamamıyla aynı görüşte olduğum cümle:'Bir şeyi gerçekten isterseniz, bütün evren onu gerçekleştirmek için iş birliği yapar.'
Gerçek her zaman bir kuyunun dibinde değildir.Aslında,daha önemli bilgilere bakınca,onun hep yüzeyde olduğuna inanıyorum.Biz onu vadilerin derinliklerinde ararken,o dağların doruklarında durmaktadır.
Insan gölgesinin sadakatle ve sessizce kendi adımlarını takip ettiğini hisseder,bazen farkında olmadığı bir istek gibi önünde koştuğunu hisseder,çok nadiren onun garip şekillerini gözlemler ve kendi benliğini bu değişik şekillerde görür!
Rastlantılar pırlantadan daha keskindir, sayısız tehlikeleri içinde barındıran kader çoğu kez en umulmadık yerden girer ve kaya gibi sert mizaçları bile darmadağın etmesini bilir.