Gizem Varol
@gizemmmvarol
Import & Export Specialist
İstanbul
14 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Fiiliyatımızın kaynağını kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır.
İdeal bir şekilde zihni açık yani ideal bir şekilde normal insan içindeki hiçlikten başka hiçbir şeye tutunmamalıdır.
Şöminede yanan bir ateş düşünün. Bu ateşe büyük bir odun atarsanız ateş zayıflayabilir, hatta sönmeye yüz tutabilir. Fakat eğer ateş sönmezse, yavaş yavaş, o kendisini ilk başta sendeletmiş olan odunu sarar ve onu da yakar. Sadece oduna rağmen yanmaya devam etmekle kalmaz, odundan beslenir, onun sayesinde, yavaş yavaş, daha da güçlenir.
Okur Takip Önerileri
Zenon, dört temel negatif duygudan bahseder.
1. İçinde bulunduğumuz durumun yanlış olarak kötü olduğuna inanıldığı durumda ortaya çıkan, akılcı temeli olmayan psikolojik sıkıntı. Bunun kıskançlık, üzüntü, huysuzluk ve sinirlilik gibi görünümleri vardır.
2. İçinde bulunduğumuz durumun yanlış olarak iyi olduğuna inanıldığı durumda ortaya çıkan, yani rasyonel olmayan bir haz durumu. Bu da kibir, kendini kaybedecek kadar sevinme, başkalarından üstünlük duygusu ve benzer şekillerde ortaya çıkabilir.
3. Yanlış bir şekilde gelecekte başımıza kötü bir şey gelebileceği inancından ortaya çıkan korku. Kaygı, utanç, yılgınlık, panik, kararsızlık gibi görünümleri vardır.
4. Yanlış bir şekilde gelecekte iyi bir şey elde edebileceğimiz inancından ortaya çıkan heves ve iştah. Temelsiz arzular ve rahatsız edici cinsel dürtüler buna örnek gösterilebilir. Ayrıca, özellikle intikam arzusundan beslendiklerinden, nefret ve öfke de Stoacılara göre bu başlık altında ele alınabilir.
Öfke başkasının suçu için kendini cezalandırmaktır.
“Kötü his, zihinde akla aykırı bir kargaşadır ve Doğa’yla uyumsuzdur.”
Yaşamaya değer bir hayat;yapay kaygılardan özgürleşmiş bir hayat, erdemli, hem mutlu hem de topluma faydalı bir hayattır.
Yaşamaya değer bir hayat;yapay kaygılardan özgürleşmiş bir hayat, erdemli, hem mutlu hem de topluma faydalı bir hayattır.
“Eğer zeytin ağaçlarında flütler yetişse ve ahenkli melodiler çalsaydı, ağaçta flüt çalma bilgisinin olduğundan şüphe etmeyecektiniz. Çınar dallarında belli bir ritim içinde kendiliğinden çalan lirler olsaydı, çınarda bir tür müzisyenlik olduğunu düşünecektiniz. O halde neden evrenin canlı ve akıllı olduğunu düşünmeyelim, canlı ve akıllı varlıklar ondan yetişiyorken?”
Havaya fırlattığımız bir elmanın yere düşmesi olgusunun bir zorunluluğa dayandığı konusunda bir an bile tereddüt etmeyiz. Üstelik elmanın da –onu artık kontrol edemediğimize göre– özgür iradesi ile yere düşmekte olup olmadığını sorgulamayız. Tanrı’nın bizzat kendisinin neden olduğu yasalara zorunlulukla uyan şeylerin özgür olduklarını düşünmeyişimiz gibi özgür olmadıklarını düşünmemiz için de bir nedenimiz yoktur.
“Yaptığımız şeyleri ister zorunluluktan isterse özgürce yapıyor olalım, her halükârda umudun veya korkunun güdümündeyizdir.”
“Kendi hesabıma, gücüm dahilinde olmayan bütün şeyler arasında en değer verdiğim şey, hakikati içtenlikle seven kişiler arasında kurulan dostluk bağıdır. Zira inancım odur ki şu koca dünyada kurulacak hiçbir bağ insana böyle bir sevgi bağı kadar huzur veremez. Bu gibi kişilerin birbirine duyduğu sevgi, her birinin hakikatin bilgisine duyduğu sevgide temellendiğinden, hakikatin bir kez algılandıktan sonraki ikrarı kadar sarsılmazdır. Dahası, gücümüzü aşan şeyler arasında rastlanabilecek en büyük mutluluk kaynağıdır böyle dostluklar...”
“Kalabalığı yönetmek için, hurafeden daha etkili hiçbir şey yoktur.”
Sayfa 32
“Eğer özsaygınız çoğunluğun sevgisine dayanıyorsa hep kaygılı olursunuz çünkü bu tip bir sevgi değişkendir. Boş özsaygıdır.”
Ebedi ve ezeli bir şeye duyulan sevgi zihni hazla doldurur ve üzüntüden muaftır, dolayısıyla bu şeyi arzulamalı ve var gücümüzle aramalıyız.