Bendimi saran tükenmişlik yol yordam bilmez, öylesine salıvermiş, taşmış ruhundan. Bu yorgunluk karşımdaki yalanlarla bezenmiş tablodandır. Tablo eşsizdi, bürünen üzerinden dökülene dek. O dev güzelliklerin yerini biçimsiz yalanlar aldı...
"Ruhundan mısraları çalıyor ve onları tasarlanır
tasarlanmaz öldürüyor, onun bütün çalışmalarını karalıyor, her şeyi tersine koyuyor, onu kuşatıyor ve yakasını bırakmıyordu."
Kitap, bir idam mahkûmunun son zamanlardaki iç dünyasının vaveylâsı. Başlarda Hugo'nun idama karşı görüşü yer alıyor. Mahkumun avukatın sunduğu kürek mahkumluğunu reddedip idam mahkûmu olmaya razı olması ölümden korkması değilde kürek mahkumunlarına gösterilen muamele. Kitabı okurken kuralların sert idamın giyotinle yapıldığı Fransa'da insana suç işletecek olan sebep ne dedirtiyor. Suçlunun toplum üzerinde nasıl karşılandığı ve ailesinin hayatları boyunca bundan etkileneceğini bütün toplumlarda örneklerini görmüşüzdür leke bir kere yapıştımı bundan kaçmak olanaksızdır. Ve bir mahkûmun yerini bir başkasının doldurması zaman almıyor ve bu durum bizi Fransa rejiminin eleştirisine doğru yol aldırıyor.
Kitap bittikten sonra radyo tiyatrosunu da dinlemenizi ısrarla tavsiye ederim.