Göğsümde 15 yara var!
Sarıldı 15 yarama
kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular!
Karadeniz boğmak istiyor beni,
boğmak istiyor beni!
kanlı karanlık sular!!!
Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak.
Kalbim yine çarpıyor,
kalbim yine çarpacak!
Ellerim cebimde
Gözlerim ufukta
Mahşeri kalabalığı düşünmekte beynim
Içimde bir sızı
Göğsümde amansız bir acı selam durmakta geçen günlerimize
Hâlâ dönmeyecek mi devran
Gelmedi vakti serhıldanın
Hani o eski günler
Yürüyüş yapınca sakinleştim. Aşık olunca saldırganlık gibi bir yan etki oluyor. O da iki türlü oluyor. Seni kaybetme veya sana zarar verilmesi ihtimallerinde. Bugün ikisini de yaşadım. Beyaz kod konusunda yanında olmak isterdim bugün.
Yürürken de düşündüm. Hani bir kitap vardı ya yürümesem yazamazdım diye. Ben de yürümesem kısa sürede sakinleşemezdim. Karar verdim ki senin yumuşak, incitmeyen sevgin varken kötüye gitme hakkım yok. Daha fazla çaba sarf etmeli ve senin beni sevmenin keyfini sürmeliyim. Seni sevmenin de kıvancını göğsümde taşımalıyım.
Bir Gül için bin dikeni göğsümde taşıdım, kanımla besledim. Ellerim parçalandı, kırıldım, paramparçayım ne hale geldim üstelik Gül de solmuş. Bu dünyada tek bir Gül görmeye ne hevesim kaldı ne tahammülüm.
Çok sevdiğin birisinin acısını derinden,kendi acınmışçasına hissetmenin ne demek olduğu ve bugüne kadar bu hissin kelimelere dökülebileceğinden bihaber, göğsümde tüm o karanlıkla yumruklarımı sıka sıka,ve sanırım biraz da sessiz çığlıklar atarak okudum.
Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elinde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Seni süt içmeğe çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan
Sezai Karakoç
*Parmaklardan süt emmek mazmunu için bakınız Hz.Muhammed sav, Hz Ömer ra ve ilim...