Rüzgara başka ad vermek gerekirse "dost" derdim ben. Koluna girer, dağ doruklarına dek, ormanların karanlık derinliğine dek, varlıkları çoktan unutulmuş eski kentlerin yıkılmış taş binalarına dek ve bulutlara ve diz boyu uzamış yemyeşil çimlerin kapladığı yaylalara ve uzaklardaki sıra dağların ardında gururla yükselen Cam Kent'e dek koştururdum onunla beraber.