Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda

Öyle bir ikileme düşmüştü ki, kendini hiçbir yere ait hissedemiyordu. Esas olması gereken yerde değilmiş gibi, sanki hiçbir zaman da olamayacak gibi. Fırtınanın oradan oraya savurduğu ve savuracağı, yolunu mütemadiyen bulamayacak bir sonbahar gazeli gibi.
Reklam
Hüzün, küçücük bir çocukken yerleşmişti suretinin her bir çizgisine. Tıpkı bir doğum lekesi gibi. O yüzdendir ki hiçbir içli kahkaha savuramamıştı bu kırık dökük hayata. Kaderi geçmişinden çok şey çalmıştı. Şimdi de geleceğinden çalmaya devam ediyordu.
Mezarlar ölüleri, şehirler yüreğe gömülen aşkları ağırlarmış günler geceler boyunca.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Terk ettiği ilk şehirdi bu kadının yüreği, gözleri ruhunun gömülü olduğu bir mezar gibiydi.
Saç uçlarını kesmeye benzemiyordu o kırıkları telafi edebilmek.
Reklam
Sonsuz bir huzur gizliydi yüzünün çizgilerinde, yaşamın bir diğer adıydı göz bebekleri.
Kötülüğün, avuçlarına umarsızca sıkıştırdığı şu kahrolası dünyada bildiği tek şey vardı. Ruhu acınası duygulara fazlasıyla toktu da sevgiye ölesiye açtı.
Yıllar oluyordu, acılar çoktan terk etmişti fakat kinler yakasından sıyrılmıyordu.
Gaflete düşmüş kindar yürekler, iyiliğin karşısında dilsizdir. Ne kadar savaşırsan savaş, bazen gücün bile kimsesizdir. Ve ölümün karşısında çoğu zaman, cesaret bile çaresizdir...
Burnunda tütüyordu, burnunun ucundaki kadın.
Reklam
Konuşmak için çırpındığınız halde, susmanın verdiği çaresizliği bilir misiniz? Kadınlar hep susturulurdu. Bazen zorla, bazen mecbur bırakılarak. Kadın olmak hep zordu. Ağzını kanatan onca sözcüğü dilediğin gibi haykıramazsın, eğer kadınsan. Acını bile sessiz yaşarsın. Aman kimse duymasın.
Söylesene ey gönül, nice sultanlara kalmayan bu dünyaya çivi mi çakacaktın? Umarsızca acı çekiyorsun diye limandaki tüm gemileri yakacak mıydın? Ölüm var... Ölüm, hep var. Neyin nesi bu sonu gelmez bekleyişler? Oysa acı insan içindir. Gün gelir, en derin yerinden kanar el değmemiş, tertemiz düşler.
Avuç içlerinde bir boşluk çiziliydi, yüreğinde ise bir yokluk...
Yitirilen ne çok şey vardı bu hayatta. En önemlisi, su gibi akıp giden ömürdü mesela.
Karanlıkta kalmaya yemin etmiş bir hayatı vardı, silemiyordu ruhunun siyahlıklarını.
2.388 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.