Gönderi

İbnü'l Arabi' nin "Hakk Âlemdir" ifadesi, her şeyin birliğini ortaya koyan bir düşüncedir. Fizikte, tüm madde, kaynağını, bir atom'un parçacığını titreşimine neden olan bu ve parçacıkları çok yüksek bir kuvve ile bir arada tutan, bir kuvvetten alır. Tüm fiziksel madde, etrafımızda ki her şey, bir frekansın sonucudur. Bu şu manaya gelir: Eğer frekansı artırırsanız maddenin yapısı değişecektir. Şu anda biz üç boyutlu dediğimiz bir frekans içindeki bir maddi alemin içinde bulunmaktayız. Evrenimizdeki sınırsız enerjinin, sınırsız frekans aralıklarının içindeki dünyamız ufacık bir frekans aralığıdır. Atomların parçacılkları, muazzam boş alanda ışık hızlarıyla dönerler. Ve bu parçalar maddesel objeler değiller. Parçacıklar, enerjinin ve bilginin muazzam boşlukta dalgalanmasıdır. Alanı değiştirirseniz, içerisindeki atomları değiştirirsiniz. O yüzden tasavvuf ta zikirle alanı değiştirmek hedeflenmiştir. Zikirle alan değiştirilmiş, ve O ortam ruhsal ve fiziksel değişimin merkezi haline getirilmiştir. Ve bu değişimle, gerçeğe giden yola adımlar atılmıştır. Titreşimle titreşim içindeki madde ve maddeye bağlı vücûdların değişimi sağlanmıştır. Titreşimi değiştirecek tek güç yine titreşimdir. Bizde atomlardan meydana geldiğimize göre, her şey birbirine bağlı olduğu için, tam anlamıyla fiziksel gerçekliğimizi de değiştiriyoruz. Evreni oluşturan temel yapıyı yaratan aslında bilinçtir. Biz olmdan evren'nin olması mümkün değildir. Çünkü bizim rolümüz sadece etrafımızdaki dünyayı gözlemlemek değildir. Gözlemlerken aynı zamanda içinde yaşadığımız, algıladığımız evreni şekillendiriyoruz. Yaşadığımız her an aslında evreni var etmekteyiz. Bilinç evren'nin programlama dilidir.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.