Ben gizli bir defineydim, bilinmek istedim’ diyen Yaradan’ın bu gizli değinmesinde bir mücevher, onunla aynı cevher olma hâlidir.
Kenan Rifai hz
"O'nu hangi bir çift göz'de görsem, "Aşık" olurum.."
Bütün Renklerden Renksizliğe düşer gönlüm..
Aşka kendi basımıza ulaşamayız, yolumuza bir yolcu düşmeli.
Okur Takip Önerileri
Bir takım zanlara düşerek senin ikinci bir sen olduğunu zanneyledin. Hâl buki sen böyle bir sen olmuş değilsin ve kat'iyyen senin böyle bir sen olduğuna da imkan yoktur. Eğer sen böyle bir sen olsan senin ikinci bir Rabb olmaklığın lazım gelir. Hâlbuki Rabbü'l âlemin birdir. Oraya ikilik sığmaz. O halde sen bu ikinin ikincisi olmak zannını kaldır, at. Vücûd arasında Rabbü'l âlemin ile senin için hiç bir fark yoktur. Rabbü'l âlemin ve senden böyle bir tebeyyün, tebeyyün eylemiş değildir.
Cenab-ı Hakk hükümlerini tebliğ etmek üzere kendi nefsini, nefsinden nefsiyle kendi nefsine sebebsiz ve vasıtası olarak göndermiştir. Dolayısıyla Cebrâil de O'dur, Vahiy de O'dur, Resûl de O'dur. Bunu isbat için. "Sen atmadın attığında, ancak Allah attı." Enfal 8/17 ayet-i celilesi hakikâte nâil olanların elinde sağlam bir delildir.
𝒁𝒊𝒓𝒂̂ 𝒌𝒊𝒎 𝑨𝒍𝒍𝒂𝒉 𝒕𝒆𝒂̂𝒍𝒂'𝒅𝒂𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒈𝒂𝒚𝒓𝜾𝒏 𝒎𝒆𝒗𝒄𝒖𝒅𝒊𝒚𝒚𝒆𝒕𝒊𝒏𝒊 𝒄𝒂̂𝒊𝒛 𝒈𝒐̈𝒓𝒆𝒄𝒆𝒌 𝒐𝒍𝒖𝒓𝒔𝒂 𝒊𝒔𝒕𝒆𝒓 𝒐 𝒎𝒆𝒗𝒄𝒖𝒅 𝑨𝒍𝒍𝒂𝒉 𝒕𝒆𝒂̂𝒍𝒂 𝒊𝒍'𝒆 𝒌𝒂̂𝒊𝒎, 𝒊𝒔𝒕𝒆𝒓 𝑯𝒂𝒌 𝒕𝒆𝒂̂𝒍𝒂'𝒅𝒂 𝒎𝒆𝒗𝒄𝒖𝒅, 𝒊𝒔𝒕𝒆𝒓 𝒗𝒖̈𝒄𝒖̂𝒅𝒖𝒏𝒅𝒂𝒏 𝒇𝒂̂𝒏𝒊, 𝒊𝒔𝒕𝒆𝒓 𝒇𝒆𝒏𝒂𝒔𝜾𝒏𝒅𝒂𝒏 𝒅𝒂𝒉𝒊 𝒇𝒂̂𝒏𝒊 𝒐𝒍𝒔𝒖𝒏. 𝑪̧𝒖̈𝒏𝒌𝒖̈ 𝒃𝒖 𝒔𝒖𝒓𝒆𝒕𝒍𝒆 𝒇𝒆𝒏𝒂-𝒊 𝒇𝒆𝒏𝒂 𝒊𝒍'𝒆 𝒇𝒆𝒏𝒂'𝒅𝒂 𝒕𝒆𝒔𝒆𝒍𝒔𝒖̈𝒔 𝒆𝒕𝒎𝒊𝒔̧ 𝒐𝒍𝒖𝒓 𝒗𝒆 𝒊𝒔̧𝒕𝒆 𝒃𝒖 𝒃𝒂̂𝒊𝒕 𝒃𝒊𝒓 𝒔̧𝒊𝒓𝒌𝒕𝒊𝒓. 𝑴𝒂'𝒓𝒊𝒇𝒆𝒕-𝒊 𝒏𝒆𝒇𝒔 𝒅𝒆𝒈̆𝒊𝒍𝒅𝒊𝒓. 𝑶 𝒌𝒊𝒎𝒔𝒆 𝒎𝒖𝒉𝒂𝒌𝒂𝒌 𝒎𝒖̈𝒔̧𝒓𝒊𝒌𝒕𝒊𝒓. 𝑨𝒓𝒊𝒇-𝒊 𝒃𝒊𝒍𝒍𝒂̂𝒉 𝒗𝒆 𝒂𝒓𝒊𝒇-𝒊 𝒏𝒆𝒇𝒔 𝒅𝒆𝒈̆𝒊𝒍𝒅𝒊𝒓.
İbnü'l Arabi' nin "Hakk Âlemdir" ifadesi, her şeyin birliğini ortaya koyan bir düşüncedir. Fizikte, tüm madde, kaynağını, bir atom'un parçacığını titreşimine neden olan bu ve parçacıkları çok yüksek bir kuvve ile bir arada tutan, bir kuvvetten alır. Tüm fiziksel madde, etrafımızda ki her şey, bir frekansın sonucudur. Bu şu manaya gelir:
Cümle yaradılmışa, bir göz ile bakmayan
Şer'in evliyasıysa hakikatte asidir
Bundan içeru haber işit, edeyin ey yar
Hakikatin kafiri, şer'in evliyasıdır.
𝒀𝒖𝒏𝒖𝒔 𝑬𝒎𝒓𝒆
Tasavvuf, hakikati siyah beyaz olarak ele almaz. Ya'ni ya sev ya terk et mantığı ile hiç bir meseleye bakmaz. Hakikat çok katmanlıdır, ve şöyle bir formülasyon çıkartacaktır sufiler: Varlıkta geçersiz diye bir şey yoktur, bâtıl yoktur, var O'lan her şey fiziksel olarak bir hikmete mebnidir. Her şeyin bir hikmeti vardır. Ebu medyen, ibnü'l Arabinin istifade ettiği. Dönemin şey'hül mağrip denilen, batının şeyhi diye tabir edilen Ebu medyen: Batılı ortaya çıkışı itibari ile gereksiz zannetme, O'da hakk'ın bir zuhuratıdır"der. Bu o kadar temel domina taştır ki, İslam düşüncesinde ki her şeyi buna göre şekillendirecek...
𝑶'𝒏𝒂 𝒆𝒓𝒊𝒔̧𝒎𝒆𝒚𝒆 𝒏𝒂𝒔𝜾𝒍 𝒃𝒊𝒓 𝒚𝒐𝒍 𝒗𝒂𝒓𝒅𝜾𝒓?
𝑯𝒂𝒍𝒃𝒖'𝒌𝒊 𝒔𝒆𝒏, 𝒐'𝒏𝒖𝒏 𝒅𝜾𝒔̧𝜾𝒏'𝒅𝒂 𝒃𝒊𝒓 𝒃𝒂𝒔̧𝒌𝒂𝒔𝜾𝒏𝜾𝒏 𝒐𝒍𝒎𝒂𝒅𝜾𝒈̆𝜾𝒏𝜾 𝒐𝒍𝒂𝒎𝒂𝒚𝒂𝒄𝒂𝒈̆𝜾𝒏𝜾 𝜾𝒔𝒑𝒂𝒕𝒍𝒂𝒅𝜾𝒏, 𝒃𝒖 𝒅𝒖𝒓𝒖𝒎 𝒅𝒂 ( 𝒕𝒆𝒌) 𝒐𝒍𝒂𝒏 𝒌𝒆𝒏𝒅𝒊 𝒌𝒆𝒏𝒅𝒊𝒔𝒊𝒏𝒆 𝒏𝒂𝒔𝜾𝒍 𝒆𝒓𝒊𝒔̧𝒆𝒃𝒊𝒍𝒊𝒓?
𝒔̧𝒖̂𝒓𝒂̂/42/11
Zamanın kastı Cana değil tenedir,
Aynalarda ki siületler bozulsa "Öz" bâkidir."
İnsan ve Alem ilâhi isimlerin zâhiridir. İlâhi isimler de, insan ve Alemin Bâtınıdır.
İlâhi isimler ile Öz (zat) arasında hem ayniyet hem gayriyet mevcut ise, Öz olarak ayn'dır, ve birdir. İsimler bakımından ise gayr'dır çünkü her ismin kendisine ait manası mevcuttur.
Hakk cihanın Canıdır. Ve cihah hey'et-i mecmûasiyle bir tek bedendir.
şimdi çiftlik ile kâil olan kimse şerik isbat edici oldu; ve teklik ile kâil olan kimse tevhid eyleyici oldu.
Yani bir kimse birisi halkın ve diğeri Hakk'ın vücûdu olmak üzere iki vücûd isbat edip varlığı çift görse, Hakk'a şerik isbat etmiş olur.
Renkler renksizliğe ulaşınca bütün tezadlar, zıtlıklar ve kavgalar yok olur. Mevlana. Öyle ise, bütün bu tezadlar kavgalar, şehadet mertebesine aittir yani bu aleme. Ahadiyyet ve vahdâniyyet mertebesinde hepsi yok olur.
𝑩𝒂𝒚𝒆𝒛𝒊𝒅 𝒃𝒆𝒔𝒕𝒂𝒎𝒊 𝒌𝒆𝒏𝒅𝒊𝒏𝒊 𝒈𝒐̈𝒓𝒎𝒆𝒚𝒆 𝒈𝒆𝒍𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒌𝒊𝒎𝒔𝒆𝒚𝒆: 𝒌𝒊𝒎𝒊 𝒂𝒓𝜾𝒚𝒐𝒓𝒔𝒖𝒏?" 𝒅𝒊𝒚𝒆 𝒔𝒐𝒓𝒖𝒏𝒄𝒂, 𝒂𝒅𝒂𝒎: 𝑩𝒂𝒚𝒆𝒛𝒊𝒅-𝒊 𝒂𝒓𝜾𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎" 𝒅𝒊𝒚𝒆 𝒄𝒆𝒗𝒂𝒑 𝒗𝒆𝒓𝒊𝒓. 𝑲𝒆𝒏𝒅𝒊𝒏𝒅𝒆𝒏 𝒈𝒆𝒄̧𝒎𝒊𝒔̧ 𝒃𝒊𝒓 𝒉𝒂𝒍𝒅𝒆 𝒐𝒍𝒂𝒏 𝑩𝒂𝒚𝒆𝒛𝒊𝒅 𝒂𝒅𝒂𝒎𝒂 𝒅𝒆𝒓𝒌𝒊: 𝑩𝒂𝒚𝒆𝒛𝒊𝒅 𝒌𝒊𝒎𝒅𝒊𝒓? 𝑵𝒆𝒓𝒅𝒆 𝒊𝒌𝒂̂𝒎𝒆𝒕 𝒆𝒅𝒆𝒓? 𝑩𝒆𝒏𝒅𝒆 𝑩𝒂𝒚𝒆𝒛𝒊𝒅-𝒊 𝒂𝒓𝜾𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎"𝒅𝒆𝒓.
𝑪𝒖̈𝒏𝒆𝒚𝒅-𝒊 𝑩𝒂𝒈̆𝒅𝒂𝒅𝒊: "𝑻𝒆𝒗𝒉𝒊𝒅𝒊𝒏 𝒊𝒍𝒎𝒊, 𝒗𝒖̈𝒄𝒖𝒅𝒖𝒏'𝒂 𝒛𝜾𝒕𝒕𝜾𝒓; 𝒗𝒖̈𝒄𝒖𝒅𝒖-𝒅𝒂 𝒊𝒍𝒎𝒊𝒏'𝒆 𝒛𝜾𝒕𝒕𝜾𝒓" 𝒅𝒆𝒓.
𝑬𝒃𝒖 𝒉𝒖̈𝒔𝒆𝒚𝒊𝒏 𝒏𝒖𝒓𝒊: "𝑹𝒂𝒃𝒃-𝒊𝒎𝒊" 𝒃𝒖𝒍𝒖𝒏𝒄𝒂 𝒌𝒂𝒍𝒃𝒊𝒎𝒊 𝒌𝒂𝒚𝒃𝒆𝒅𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎; 𝑲𝒂𝒍𝒃𝒊𝒎𝒊 𝒃𝒖𝒍𝒖𝒏𝒄𝒂 "𝑹𝒂𝒃𝒃-𝒊𝒎𝒊" 𝒌𝒂𝒚𝒃 𝒆𝒅𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎" 𝒅𝒆𝒓.
𝑺𝒆𝒏𝒊𝒏 𝒄𝒆𝒎𝒊̂-𝒊 𝒔𝜾𝒇𝒂𝒕𝒍𝒂𝒓𝜾𝒏𝜾𝒏 𝑨𝒍𝒍𝒂𝒉 𝒕𝒆𝒂̂𝒍𝒂'𝒏𝜾𝒏 𝒔𝜾𝒇𝒂𝒕𝒍𝒂𝒓𝜾 𝒐𝒍𝒅𝒖𝒈̆𝒖𝒏𝒖 𝒗𝒆 𝒔𝒆𝒏𝒊𝒏 𝒛𝒂𝒉𝒊𝒓𝒊𝒏 𝒐'𝒏𝒖𝒏 𝒛𝒂𝒉𝒊𝒓𝒊 𝒗𝒆 𝒔𝒆𝒏𝒊𝒏 𝒃𝒂𝒕𝜾𝒏𝜾𝒏 𝒐'𝒏𝒖𝒏 𝒃𝒂𝒕𝜾𝒏𝜾 𝒗𝒆 𝒔𝒆𝒏𝒊𝒏 𝒆𝒗𝒗𝒆𝒍𝒊𝒏 𝒐'𝒏𝒖𝒏 𝒆𝒗𝒗𝒆𝒍𝒊 𝒗𝒆 𝒔𝒆𝒏𝒊𝒏 𝒂𝒉𝒊𝒓𝒊𝒏 𝒐'𝒏𝒖𝒏 𝒂𝒉𝒊𝒓𝒊 𝒐𝒍𝒅𝒖𝒈̆𝒖𝒏𝒖 𝒗𝒆 𝒃𝒖 𝒏𝒊𝒔𝒃𝒆𝒕𝒍𝒆𝒓 𝒅𝒆 𝒔𝒆𝒏𝒊𝒏 𝒉𝒊𝒄̧ 𝒎𝒆𝒅𝒉𝒂𝒍𝒊𝒏 𝒐𝒍𝒎𝒂𝒅𝜾𝒈̆𝜾𝒏𝜾 𝒗𝒆 𝒌𝒆𝒏𝒅𝒊 𝒔𝜾𝒇𝒂𝒕𝒍𝒂𝒓𝜾𝒏𝜾𝒏 𝒗𝒆 𝒛𝒂̂𝒕𝜾𝒏𝜾𝒏 𝑨𝒍𝒍𝒂𝒉 𝒕𝒆𝒂̂𝒍𝒂'𝒏𝜾𝒏 𝒔𝜾𝒇𝒂𝒕𝒍𝒂𝒓𝜾 𝒗𝒆 𝒛𝒂̂𝒕𝒊 𝒐𝒍𝒅𝒖𝒈̆𝒖𝒏𝒖 𝒈𝒐̈𝒓𝒎𝒖̈𝒔̧ 𝒐𝒍𝒖𝒓𝒔𝒖𝒏. 𝑭𝒂𝒌𝒂𝒕 𝒔𝒆𝒏 𝑨𝒍𝒍𝒂𝒉 𝒕𝒆𝒂̂𝒍𝒂 𝒐𝒍𝒎𝒖𝒔̧, 𝑨𝒍𝒍𝒂𝒉 𝒕𝒆𝒂̂𝒍𝒂 𝒅𝒂𝒉𝒊 𝒔𝒆𝒏 𝒐𝒍𝒎𝒖𝒔̧ 𝒅𝒆𝒈̆𝒊𝒍𝒅𝒊𝒓.
Sır, gönlü arayanlar için sırdır, ulaşanlar için sırlayandır.
Sır bir kelime ise, gönül kelime olur,
Kelime, kelimeyi tanır.
Sır bir sözden ibâret ise, gönül bir söz olur, söz, sözü tanır.
Sır bir bakış ise, gönül göz olur, her yerden görendir.
Sır bir ateş ise, gönül ateş olur, Ateş, ateşi tanır.
Ve Ateşin, Ateşe söyleyecekleri çok olur.
