Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

840 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yazık bize! Bana da yazık! Bu yaşıma gelmişim Aziz Nesin'le yeni tanışıyorum. Şu kitabı 110 kişi okumuş koskoca sitede. Kendimden utandım.. Bunu mazeret diye söylemiyorum ama, bizim kuşak oldukça garip, arada sıkışmış, modern çağa adım atmaya çalışan, ama bir taraftan da "aman ha adım atmayın, ahlâk elden gider, din elden gider, vatan elden gider, kâfir olursun, komünist olursun, anarşik olursun!" diyenler tarafından yaka paça çekiştirilen bir nesildir. Aziz Nesin yasaklı, tehlikeli yazarlardandı bizim için. Eğitim hayatım boyunca bir kere bile kendisinden ya da eserlerinden bahseden bir öğretmenim olmadı. Şiirlerle uyutulduk, suya sabuna dokunmayan yazarlarla uyuşturulduk. Aziz Nesin'ler, Nazım Hikmet'ler, Sabahattin Ali'ler ya ateistti ya da vatan haini. Evet Aziz Nesin ateistti, ama misyoner falan değildi. Gençleri dinden çıkarmak gibi bir derdi yoktu, kitaplarını okuduğunuzda böyle bir uğraş içinde olmadığını da göreceksiniz. Yani adam kendine kadar ateist, millete dağıtmaya niyeti yok. O ve arkadaşlarını yakmaya çalışanların iddia ettiği gibi kadınlarımızın ve kızlarımızın namusunda gözü yok. Kendi sözleri ile şöyle açıklıyor durumu: "Evet ben bir ateistim. İnananlara, inançlara saygı duyuyorum. ''Ben genelde 400 yıl önce ne olursa olsun, en doğru sözler olsun, bugün aynen onların yürürlükte kalmasından yana değilim. 700 yıl önce, 750 yıl önceki Mevlana da öyle, tabii bunların içinde ölümsüz değerde sözler elbette vardır. Ama o felsefe bütünüyle bugüne ait uygulanamaz ve o yüzden ben Müslüman değilim, yoksa Kuran’da da güzel sözler var. 1300-1400 yıl önceki sözlerin, kimin sözü olursa olsun, eskimeyeceğine inanmıyorum. Eskimiştir." 8 Yaşında hafız olmuş, yıllarca her türlü dinî eğitimi almış, müslüman doğmuş bir adamı da bu açıklamayı yapmak durumunda bırakmışlar. Vallahi bravo! Size ne ulan! 2 Temmuz 1993'te gördük çok müslümanları! Ateist diye beğenmediğiniz adam kimseyi incitmemiş, minicik bir çocukken bile sevgiyle ışıldamış, güzel ahlâkla ahlâklanmış bir insan. Kendisini eve su taşırken her gün durduk yere döven zengin kızına, terbiyesinden karşılık bile vermemiş. "Vur ulan vur!" dedim. "O şımarık zengin kızının ağzını burnunu kır!" dedim içimden bağıra bağıra. Yapmadı, vurmadı. Bir kıza nasıl vurabilirdi? Cebine zorla sigara koyup, sonra da annesine "sigara içiyor" diye şikayet eden çocuğun ismini vermekten, onu şikayet etmekten bile imtina eden küçücük bir çocuk.. "Arkadaşıma bunu yapamam" diyen güzel kalpli bir çocuk Aziz Nesin. O küçük, akıllı, masum, terbiyeli, sağduyulu çocuğa sarılıp öpesim; o acılardan, mutsuzluktan tutup çıkarasım geldi. Ağlamaktan şiştim. "Kanımca Nesin'in otobiyografisi, Türkiye, Türk edebiyatı, modern Türkiye tarihi ve sosyolojisiyle ilgili herkes tarafından okunmalıdır ve bu biraz da sizin yapacağınız reklama bağlı olacaktır. Örneğin bir Dede Korkut'tan çok daha geniş bir ilgi toplayacağı, çok daha geniş bir ilgi kaynağı olduğu kesindir." Bu sözler, kitabın ingilizce çevirisini inceleyen Amerika'lı bir uzmana ait. Gerçekten de kitabı masal okur gibi okudum. Uzuuun uzun betimlemeleri, sayfalarca süren tasvirleri hiç haz etmem. Sahneyi hayal edicem derken daha çok kafam karışır. Kitabı okurken bu konuda hiç zorluk çekmedim. Fasikül fasikül betimleme yapmadan her şeyi canlandırabilmiş Aziz Nesin. Kitabı film izler gibi okudum. Aziz Nesin demişken meşhur %60 konusunu anmadan geçemeyeceğim. Buyrun işin aslını öğrenelim: "Aziz Nesin’in yaklaşık 20 yıldır tartışılan... “Türklerin yüzde 60’ı aptaldır” çıkışı da... Yine 1982 Anayasa Referandumu’na dayanır. Tıpkı Müjdat Gezen’in yıllar sonra anlattığı gibi: “İzmir Torba’da şenlik vardı, İlhan Selçuk ve Aziz Nesin’le birlikte bir panele katılmıştık. Panelin konusu mizahtı. Birisi kalktı ‘Nasrettin Hoca’nın torunları olarak zeki insanlarız değil mi?” diye sordu Aziz Nesin’e. O da ‘Yüzde 60’ı aptaldır’ dedi. Herkes alkışladı. Sonra kuliste kendisine sordum neden böyle bir şey söylediğini. O da ‘Evladım, yüzde 92 diyecektim dilim varmadı’ dedi. O zaman referandum yapılmıştı ve oy verenlerin yüzde 92’si Kenan Evren’e oy vermişti. Bu söz oradan kaldı.” İnsaf etmiş Aziz Bey. Ama onu bile hak etmiyoruz. Bir Aziz Nesin külliyatı yapmaya karar verdim. Kitaplarını toplamaya başladım bile. Aziz Nesin 'i tanıyınca bunu yapmamak imkansız bence. Vesile olan https://1000kitap.com/Nordavind 'ya teşekkürümü edip incelemeyi bitiriyorum. KENDİNİZE BİR İYİLİK YAPIN: AZİZ NESİN OKUYUN ARKADAŞLAR.
Aziz Nesin'in Anıları: Böyle Gelmiş Böyle Gitmez
Aziz Nesin'in Anıları: Böyle Gelmiş Böyle GitmezAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2015209 okunma
··
1.198 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Ellerine sağlık canım. Geç de olsa okumuş olman çok güzel. Aziz Nesin'in çocukluğunu anlattığı
Yol
Yol
kitabını okuduğumda inan çocukluğumdan utandım. Bu nasıl bir mütevazilik? Hep mi başkalarını düşünür bir çocuk? Hiç mi çocuk hissetmedin kendini? Okuyan herkes eminim çocukluğundan utanır. Herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Ben üçlü seriyi okudum ama tek kitabını okumayı daha çok isterdim. MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN BİR KİTAP.
Melike okurunun profil resmi
"Çocuk olmuş tek günüm yok yaşamımda." "Dokuz yaşındayım. Beni çocuk olmadığıma inandırmışlar. O yüzden bahçede gizli gizli bakkalcılık oynuyorum, utanarak.." Diyor ya.. Ne çok ağladım. Ben de o kadar çok şeyden utandım ki okurken.. Çok üzüldüm, çok sinirlendim, çok şeylere kızdım, ne çok şeyden nefret ettim. Bizi böyle güzel bir insandan mahrum bırakanlara da yazıklar olsun!
6 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Gkçn. okurunun profil resmi
Elimdeki kitaplar biter bitmez okuyacağım. Yinee bir kaç kitabını üst üste okurum ancak keyfi çıkıyor. Ben de oğluma Aziz Nesin kitapları biriktirmeye başladım. Şimdiden okuyabileceği kitapları aşılıyorum ki ileride zorluk çekmesin. Yüreğine kalemine sağlık olsun canım. Ben bu kitabı nasıl atladım🤦‍♀️🙏
Melike okurunun profil resmi
Sağ ol Gökçenim. Çoğumuz atlamışız ne yazık ki. Yine de geç hiçten iyidir bu durumda. Çocuklar için kitapları da var Aziz Nesin'in biliyorsundur belki. Hazır kitap okuyorken şimdiden başlat yakışıklıyı.
2 sonraki yanıtı göster
Elia Martell okurunun profil resmi
Aziz Nesin'i bu kitapla tanımanın, geç kalmışlığımın hayıflığı içerisindeyim.. İncelenmen de çok haklı bir siteme değindin, Nesin'i hiç kimse tanımamıza olanak sağlamadı. Tanıdığım zaman da toplum baskısının empoze ettiği düşünceler yer etmişti çoktan. Dediğin gibi bunlar mazeret değildi... İncelemenin her cümlesine imzamı atarım, hissiyatıma, düşünceme ve fikrime tercüman olmuş. Okurken benzer duygular yaşamışız. Kalemine, yüreğine saglik. Bayıldım Bayıldım..💯👌🤗
Melike okurunun profil resmi
Sağ ol Adocum. O zaman burdan devam ediyoruz. Zaten böyle güzel yazan bir adamı bırakmak mümkün değil.
1 sonraki yanıtı göster
Kaan okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık, bilgilendirici ve akıcı bir inceleme olmuş. Ben dört kutsal kitabı okumaya başlarken insta'da hikayeme atmıştım ve anında bir arkadaşımdan mesaj gelmişti "aman ha kanka, kafan karışır," diye. Benzer şekilde, büyüdüğümüz çevrenin etkisiyle senin de örneklerini verdiğin yazarlar gibi kimi isimlere karşı birtakım ön yargılarla dolmuştuk. Farkında olmadan hayatımızdaki pek çok unsura karşı duruşumuzu, belirleyici kılan etken de bu durum olmuştu. Haliyle, bir yazarı okumaya çalışsan başkasının demesine kalmadan, içselleştirilmiş toplumsal baskıyla "komünist bu" diyerek geri bırakıyorduk; bir başka yazarı "ateist bu,", "bizim partiden değil bu," vs şeklinde geri bırakıyorduk. Bu prangaları kırdıktan sonra insan özgürleştiğini fark ediyor ama ne kadar özgürüz? Bunu sürekli kendimize sormamız gerekiyor. En basitinden, en popüler isimlerden biri oldukları için iki ismi örnek vermek istiyorum: Orhan Pamuk ve Necip Fazıl Kısakürek. Görüyoruz ki, OP'yi pek çok insan aşikar nedenlerden dolayı ya baştan okumuyor ya da ön yargılı okuyor. Aynı şekilde Nfk'yı da. Burada ben, edebi eserlerinden bahsediyorum. Tabiki, bir insan okumayı tercih etmeyebilir veya beğenmeyebilir, bu çok normal. Lakin, edebi bir eseri okuma planimiza almamızı veya almamamızı ya da beğenip beğenmememizi belirleyen ölçüt ne seviyeye kadar edebiyat dışı olmalıdır? Çünkü; görüyorum ki, bu tarz isimleri edebiyat dışı nedenlerle mimleyen insanlar, bundan dolayı adeta toprağın derinliklerine çok sağlam bir kazık atıyor, buna bağlandıkları bir tel ile de bu telin izin verdiği bir çember içinde ancak bir değerlendirme yapabiliyorlar. Açık şekilde bu tarz isimleri, siyasi vs konularda eleştirirlerse benim bu benzetmem geçerli değil lakin edebi eleştiri yapıyor gibi yaklaşıp da 'eleştiri' yapıyorlarsa verdiğim benzetme tam uyuyor. Tabi bu isimlerin sayıları artırılabilir. Bence, edebiyat aleminde kendimizi kaziklarla belli noktalara bağlayarak dar çemberler içine hapsolmanın bir manası yok. Bunu belirtmemin nedeni, birtakım prangalardan kurtulduğumuzu sanarken bir yandan yeni prangalar edinebiliyoruz farkında olmadan. Son olarak, suya sabuna dokunmayan yazarlara örnek verebilir misin, merak ettim?
Melike okurunun profil resmi
Aklımda kalan bir kaç isim var: Cahit Külebi, Behçet Necatigil, Fazıl Hüsnü Dağlarca. Bu yazarları ve şairleri de yetişkinlik hayatımda hiç okumadım. Bilmiyorum belki onlar da suya sabuna dokunmuşlardır. Ama bize onların çiçekli böcekli hikayelerini ve 23 nisan şiirlerini falan okuttular derslerde. Bir de Ömer Seyfettin hikayeleri okuduğumuzu hatırlıyorum. Bu kadar çok yazarımız ve şairimiz olduğunu bile bilmiyordum.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
SonAy okurunun profil resmi
Aziz Nesin okudukça bağımlılık yapan yazarlardan, ve incelemene BA-YIL-DIM!! Bir gün https://1000kitap.com/Nordavind sayesinde herkes Aziz Nesin okuyacak! 😁
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.