Hayvanları yememiz için gerçekten lezzeti dışında hiçbir sebep yok. Bu lezzet stres ve işkence dolu bir hayat sürmelerine ve vahşice öldürülmelerine değer mi peki? (dünyada ülkelere göre bazı hayvanları tercih edip bazılarını etmeme konusu var, orası da ayrı bir konu) Hayvancılık sektörünün çevreye verdiği zararlara gelecek olursak en başta ekosistemin bozulmasına, suların tükenmesine, pandemi ve salgın hastalıklara, enerji kaybına (hayvanlar ömürleri boyunca tükettikleri enerjinin çok az bir miktarını et kalorisi olarak bize geri verebilir ve açlıktan ölen insanlar varken bu israftır.) ,yakınında oturanlarda solunum başta olmak üzere rahatsızlıklara ve pek çok şeye sebep olur. Sınai hayvancılıkta hayvanlara her geçen gün (gerçekten aklınıza gelmeyecek) kan donduran işkenceler ediyorlar. (Kitapta buna değinilen bir yerde ağladım diyebilirim.) Belki bireysel olarak buna engel olamayız fakat daha az tüketerek ve tüketmeyerek desteklememiş olabiliriz. Kitap gerçekten sizin et yemenize karışmak değil, acı gerçekler kanıtlarıyla verilerek bilgilenmenizi sağlamak amacıyla yazılmış. Bu sıralar izlediğim video ve belgesellerle (belgesel önerisi: Netflix'te What the Health) beraber gözüm biraz daha açıldı diyebilirim. Peki bundan sonra et yiyecek miyim? Hiçbir konuda asla kelimesini kullanmadığım için kesin yargıda bulunamıyorum fakat açlık durumu çekmediğim veya zorunda kalmadığım zamanlar dışında tercihim değildir.

Hayvan YemekJonathan Safran Foer · Siren Yayınları · 2012295 okunma

·

19 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

A