Gönderi

"Yaşamak, hatırlamaktır. Hep dünü, önceki günü. Daha doğrusu yaşam, anıdır. Şimdi, derken geçer gider zaman, geçmiş oluverir 'şimdi'."
Sayfa 87 - İstanbul: Doğan Kitap, 2019.Kitabı okudu
·
297 görüntüleme
Sinan ALATAŞ okurunun profil resmi
Derin derin düşününce şöyle diyorum kendime; Zaman aslında dün ve yarındır. Oktay AKBAL Bey'in de dediği gibi yaşam yaşanandır yani anısıdır insanın. Şimdiyi soracaksınız tabi hemen; şimdi ise hatırladığınız en taze anınızdır aslında, hatıralarınızın en en sonuncusu yani şimdiniz... Zamanı âna indirgediğinizde her bir yarın ânı dün ânına dönüşür ve biz bu dönüşümü şimdi olarak niteleriz. Şimdi ölçülemez, ölçülen her zaman geçen zaman yani dündür. Karanlık var mıdır? Hayır yoktur; ışığın yokluğuna karanlık der insan, bilimin ölçtüğü her daim ışıktır. Soğuk var mıdır? Hayır yoktur; sıcağın yokluğuna soğuk der insan, bilimin ölçtüğü her daim sıcaklıktır. Gerçek, ölçülebilir, anlamlı ve somut zaman dündür, dündeki hatıralar, geçmişten hatırlanabilir yaşananlar kişinin tekil yaşamıdır, tekil yaşamların çoğul içindeki varlığı ise hayattır. Yarın mı geldi aklınıza..? Bilinçli ya da bilinçsiz dündeki hatıra ve anının, hayaller, dürtüler, arzular ve hedefler olarak zamandaki karşılığıdır yarın... İlk sözüm ayrıca son sözümdür ki; Zaman aslında dün ve yarından ibarettir... ...
Sinan Alataş
Sinan Alataş
Bir Yığın Söz
Bir Yığın Söz
m.youtube.com/@biryiginsoz
Av. Dr. Tolga Ersoy okurunun profil resmi
Konuyu çok derinlikli ele almışsınız. Ben de Oktay Akbal'ın bu yaklaşımını, bizi biz yapan unsurun belleğimiz olduğu, hatıralarımız ve tecrübelerimizin kişiliğimizin aslî bir unsuru olduğu şeklinde değerlendiriyorum. Kıymetli katkınız için içtenlikle teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.