Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Normalde bir geçmiş bir günümüzden bahseden kitapları sevmem. Ama öyle ustaca hazırlanmıştı ki hiçbir kafa karışıklığına yol açmadı. Detaylar, olaylar ve karakterler ince ince işlenmişti. Nehir ve Eser birbirine gönüldens ile bağlı iki yürek. Üçüncü kişiler yüzünden yolları ayrılıyor ve biraz itekleme, biraz tesadüfi durumlar sonucu yeniden aynı ortamda bulunmak zorunda kalıyorlar. Dediğim gibi hikayenin bir günümüz bir geçmiş durumu beni yormadı. Aksine güzel işlenmişti. Eser'in kendi kalemi ile Nehir'e yazdığı cümleler keyifle hatta özenerek okuduğum yerlerdi. 'Bu adam bu kadar güzel sevmeyi kimden öğrenmiş?' dedim durdum. Biraz fazla aptaldı. İnsan bazen o kadar çok kendi derdine düşer ki baksa görmez, duysa dinlemez olur. Gerçi Nehri'nde ondan eksik kalan bir yanı yoktu. Çoğu zaman ihanet en yakınımızdan gelir. Ah Şule hadsiz Şule... Birçok küfürle okudum yaptıklarını. Ah Deren abla gönlü güzel kadın.. Ne güzel topladın bu iki kör aşığı. Herkese aklı selim bir Deren abla lazım. Elinden bir şey gelmese de 'Geçer, Geçecek.' diyecek bir Deren abla. Kitabın benim için en anlamlı kısmı kesinlikle betimlemeleriydi. Öyle güzel cümlelerle, kelimelerle açıklamışlardı ki sevdayı, özlemi, ayrılığı ve aşkı. Okudukça kayboldum. Okudukça ben yaşıyormuşum gibi sarsıldım. Her bir cümleyi alıntılayıp, kitabın her sayfasında ki o muazzam cümlelerin altını çizme isteğimi zor bastırdım. Nehir ve Eser'in körlüğü çok uzun süre devam etti. Bunu da belirtmek isterim. Gerçek sevda da 'Git. Bitti!' desende bu sevda ne gidiyor, ne bitiyor. Gerçekse uzaktan da sevilir, her koşulda sevilir... Bu cümle heraldeki kitabın ana fikriydi.
Erken Rüya Zamanlar
Erken Rüya ZamanlarFatma Erdek · Ephesus Yayınları · 2018252 okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.