Gönderi

168 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Herkese Merhaba Rasim Özdenören'in düşünce yapımızdaki hataları gözler önüne serdiği, müslümanın nasıl düşünmesi gerektiği konusunda örneklerini sunduğu ufkumuzu açacak ve bizi Kur'anda sürekli geçen efela te'kilun (hala düşünmeyecek misiniz)ayetini taçlandıracak bir deneme kitabı Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler. Müslüman çağa göre islama bakmaz, aksine islamın gözüyle çağa bakar. Ne kadar zaman geçerse geçsin, hangi çağda olursak olalim islamiyet değişmedi ve değişmeyecek, değişen sadece bizleriz işimize geldiği gibi kılıflar uyduruyoruz sadece, ya da kendimizi kandırıyoruz. İnsan yaşadığı toplumdan ve zaman diliminden etkilenir. Bir yerde kültür ve alışkanlıklar dinin önüne geçebilir, ama eğer elhamdülillah müslümanım diyorsak o zaman müslümanın penceresinden bakmalıyız yaşantılarımıza, asr-ı Saadeti örnek almalıyız. Kitabı okurken Özdenören'in İslam'ın hayatımızda bir noktaya çekilmeye çalışılmasına duyduğu kızgınlığı okuduğumda hiisettim ve de hak verdim. Şöyle diyor Özdenören: " Din adamı diyerek sanki din 'bazı adamların' görevi ve sorumluluğuyumuş gibi davranıyoruz. Halbuki biz de ruhban sınıfı yok. 'Dini ibadet' derken sanki dini olmayan ibadet varmış gibi söylüyoruz. Dini, hayatın içinden tecrit ediyoruz. Oysa bizde ibadet Hristiyanlıktaki gibi haftanın bir günü Kiliseye gidip dönmek gibi bir anlayıştan uzaktır. Otururken, kalkarken, uyurken, konuşurken hep dinin içindeyiz." Sizce de haklı değil mi? “İnsanlar her neyi put olarak görmüşlerse o putlar karşılarına problem olarak çıkmaktadır. Bu açıdan bakıldığında günümüz dünyasında asıl problemin, problem diye uğraşılan konular olmadığı fakat asıl problemin kafa yapısından doğduğunu söylemek gerekir." diyor Rasim Özdenören. Put denilince aklımıza sadece ilkel somut varlıklar gelmesin. Artık soyut putlar daha popüler. Hayatımızda ilk sıraya koyduğumuz her ne varsa, sonrasında problem olarak çıkmıyor mu karşımıza? Belki şekli değişiyor, yerini bir başka önceliğe bırakıyor ancak önem derecesini asla kaybetmiyor ilk sıradaki o şey. Çünkü kafa yapımız değişmiyor. Eleştirdiğimiz, şikayet ettiğimiz ama öyle yapmakta ısrar ettiğimiz yığınla ayrıntıyla dolu hayatlarımız.Yaşamaktan gaye şikayet etmek mi, yoksa şartları daha uygun hale getirmek mi, hayatın geçiciliğine ikna olup halen nefes alabiliyorken herşeyi olabildiğince sömürebilmek mi, yoksa ebedi hayata adapte olup doğru insanlar olabilemek mi karar veremiyoruz. Dinin hayatımızın her alanını düzenleyen bir yaşam tarzı olduğunu unutup, onu dünya işlerinden ayrı bir yere koyuyoruz. Kalp temizliğinin yeterli olduğu fikriyle kendimizi kandırıyoruz. Kimimiz toplum baskısından ya da ilmi safsatalardan çekinip, belki kalbiyle iman ettiği halde, dile getirmekten çekinen Peygamber amcası misali “Ebu Talip kompleksi” taşıyor. Kimimiz İslam'ı günümüz şartlarına uydurmaya, batılı düşünme tarzı ile yorumlamaya çalışıyor. Oysa İslam’ı anlamada anlayış zeminini Allah belirliyor. Yani İslam algısının insandan, toplumdan, zamandan bağımsız bir şekilde Allah’ın istediği düşünce zemininde olması gerekiyor. Tabularınız yoksa, dogmalara itaat etmiyorsanız bakış açınızı değiştirecek bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Aklınızdaki birçok sorunun cevabını bulacaksınız.
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
Müslümanca Düşünme Üzerine DenemelerRasim Özdenören · İz Yayınları · 20208,7bin okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.