Arkadaşımla ortak okuduğum 2ci kitap oldu "kör baykuş". Okuma sırasında "çok saçma kitap seçmişsin, bu ne kafa..." diye-diye azarladı beni. O zaman anladım her kes için yazılmamış olduğunu. Eğer ölümle kalım arasında bir yerlerde sıkışmışsanız seveceğiniz (ama iyi düşünün okumak için. Çünki kafanızı daha çok karıştıracak bu durumda) bir kitap mühtemelen. Her kes için yazılmamış olmasının sebebi ıztıraplarla dolu olması. Her kes kendi payını bulur kitapda. "Hislerle dolu" dedim okurken... Kitap o kadar anlaşılmaz görünüyorki, olayların hangisi şimdi, hangisi geçmiş zamana ait bilemiyorsun. Ama aynı zamanda, duyulan hisler o kadar net ki, kendi duyğularını başkasının yazısından okuyor ve hak veriyorsun. Kitapın karışıklığı incelememi de karışık yazmama sebep oldu. Sadece hislerim konuşuyor, aklım olub bitenlerden habersiz. Acılarından kaçan insanlar için bu kitab acımasız görünecek. Yine de her kesin okumasını tavsiye ederim (tabii ki keyifle olmayacağı belli) İlk 30-40 sayfalarında anlamamış ve neticede sevmemiştim. Aslında şimdi de olayların sırasını anlamış değilim, ama bana bişeyler katdığına eminim... Bir insanın karşılıksız sevgisi, sahte evliliği, aile sevgisizliği, acayib çevresi, anlam veremediğim dadısı...ve bütün bunların sebebi delirmiş (bence) insan. Okdukca onu itirmekten korktum. Zehirli şarapı içeceği ile hep tehdit etdi okurlarını. Şimdi içecek, şimdi bitirecek her şeyi. Bunu yaptı mı? bilemiyorum. Anlatdığı insanlar vardı -mezarcı, hurdacı, amcası, babası- hepsi aynı kişi değilmiydi sizce de? Kendisiyle hesablaşmak cesaret ister. Ve bence yazarımız her şeyin farkında. karışık incelememi yazarımızın değerli fikirlerine, ve zaman kavramının olmamasına borcluyum. Okuyun ve siz de net olmayan fikirlerin zevkini yaşayın...

Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,5bin okunma

··

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Shade