Gönderi

"Aşkın sırlarını ortaya çıkarmaya çoğu hayat yetişmedi. Bir harf yeterlidir o diğerlerini içerir. Kelimetullah gibi. O her şeyi bilen, en büyük ve derinliği ölçülemeyen." (Tercümede hata olduğunu düşünüyorum. Çünkü zikredilen esma Er-Rahman, el-Hallak ve el-Vehhab) Aşk üzerine bir kitap arayan Hasan'a sahafın sözleridir bunlar. Hasan teskin olur mu bu sözlerden? Bence hayır! Harflerin ve kelimelerin muamması dağınık olmalarından. Harfleri ve kelimeleri bir araya getirebilecek bir güç ona mânâyı de verebilecektir. Lügat kabristanında gömülü binlerce kelime var. Ba'sü ba'delmevt gibi kelimeleri bir araya toplayacak nefese ihtiyaç var. "Vav" kendi içinde manasını taşıyan tek harftir. O, tek ve türlü türlüdür....(üç nokta koyduğum yeri buraya almak istemedim) Harfin yolculuğu." Bu sözlerin muhatabı yine hattat çırağı Hasan'dır. Yazdığı Kur'an nüshasını Mekkeye götürmek üzere yola çıkamaya hazırlanan hocasından işitir bu defa. Çok ince! Mekke'de Kur'an yok mu ki oraya götürecek kitabı hattat? Her şey mebdeine dönecek elbet. Kur'an Mekkede inmeye başladı. Harf harf yürüdü tüm dünyaya. Harfin yolculuğu şimdi Mekkeye. Dinle Hasan! Harf bir anahtar, mânâ kapısının eşiğindesin. "Vâv" bir anahtar! Kendi kapını kendi üzerine kilitlemektesin! Filmin sonunda bir sahne daha var. Vakit gece. Mekân çöl. Bir ihtiyar, Hasan'a bir kalem verir. Bu kalem yirmi yıl boyunca bir "vav" harfi yazmaya çabalayan bir hattatta aittir. Bir çabadır bu. Yirmi yıl boyunca çizgilerin kavislerinde bir "vâv" arayışı. Ben burada yönetmenin kendisini göndermede bulunduğunu hissettim. Herkes yazmaya çalıştığı harfe baksın. Aşk olmadan meşk olmaz, meşk olmadan yazı olmaz. "Allah kalem ile yazmayı öğretti." "Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah’ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.