Benjamin Button, anne babasının o doğmadan önce kurduğu hayalleri yerle bir ederek ‘utanç’ kaynağı olarak 70 yaşında bir ihtiyar olarak doğar.
Babası onun erişkin olduğunu görmezden gelip kimlik yaşına göre hareket etmesini bekler. Bu, Benjamin için çok zor bir durumdur. Babası onun küçük bir çocuk gibi hareket etmesini beklerken o kütüphaneden kitaplar okumakta ve büyük babası ile zaman geçirmekten hoşlanmaktadır.
Yaşadığı toplumun iticiliğine ve babasının ona karşı olan utancına rağmen hayata tutunur. Aşık olur, evlenir, orduya katılır ve bir oğlu olur.
Ancak insanların başlangıçta rol yaptığını düşündüğü yaşıyla ilgili gerçek, zaman geçtikçe onu korkutsa da bulunduğu her yaşın tadını çıkarır.
Benjamin, garip bir şekilde zamanı tersine yaşamaktadır. İnsanlar yaşlanırken zaman döngüsünde tersine yol alarak gençleşir.
Günün birinde ise kendi oğlu ebeveyni olur. Bu durum onu incitse de yine de içinden geldiği gibi yaşamaya devam edecek.