Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

HAPİSHANE MÜDÜRÜ — (Birinci Gardiyana) Beyler koğuşuna verin! Ne de olsa Reis Bey!.. Belki bir acıyan olur da şiltesinin birini verir. Olmazsa, Âdem Babaların ot minderlerinden yayarsınız. Giderken berbere de uğrayın! BİRİNCİ GARDİYAN - Saçı yok ki efendim! HAPİSHANE MÜDÜRÜ - Tepesi cavlak ama etrafında biraz saç var... Sıfır numara ile çepeçevre alsınlar. İstisna yapmadığımız belli olsun... REİS BEY - Mutlaka lâzım mi? HAPİSHANE MÜDÜRÜ - Mutlaka lâzım!.. Prensip, nizam, emir... Benden iyi bilirsin! Bir devirde sana çıraklık etmeğe özenmez miydim? REİS BEY - Saçı olmayan adamın saçı kesilir mi? HAPİSHANE MÜDÜRÜ - İdam mahkûmu, bence, daha evvel ölse de ipe çekilmelidir. Bunun için, mümkün olsa, kafana saç eker sonra keserdim. REİS BEY - (Mahzun bir istihza tonu) Öyleyse başıma bir peruka geçirip kestirin! Nizâm yerini bulsun!.. HAPİSHANE MÜDÜRÜ - Bir zamanlar, herşeyden aziz tuttuğun nizâma şimdi hakaret edecek kadar düştün, ha! (Bağırır) Sefil riyakâr! (Reis Bey cevap vermez. Birinci Gardiyan önüne bakar. Hapishane Müdürünün gözleri, yiyecek gibi Reis Beyde... Kapı vurulur.)
Sayfa 104 - BÜYÜK DOĞU YAYINLARIKitabı okudu
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.