Gönderi

232 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Tanzimat dönemi ile başlayan "yanlış batılılaşma" hareketinin artık son demlerini yaşayan imparatorluğu nasıl etkilediği o dönemde ve sonrasında birçok esere konu olmuştur. Peyami Safa'nın Yalnızız, Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü bu eserlerden en çok bilinenleridir. Kiralık Konak da bu eserlerle benzer şekilde yanlış anlaşılan batılılaşman Osmanlı insanını nasıl dönüştürdüğü, tam anlaşılmayan bu dönüşümün getirdiği yeni yaşam tarzı ve ortaya çıkardığı insan tipleri ile dönemin insanı arasında yaşanan kuşak çatışmaları üzerinden dönemin tahlil edildiği, eleştirildiği bir eser. Naim Efendi, Osmanlı’da memurluk görevinden emekli olmuş, eski yaşam biçimini ve Osmanlı kültürünü temsil eden bir beyefendi. Eşi öldükten sonra kızı Sekine Hanım ile damadı Servet Bey ve onların torunu Seniha ile aynı konakta yaşıyor. Servet Bey Tanzimat sonrası “yeni terbiye” yetişen ilk nesli temsil eden bir müfettiş. Yazarın ifadesiyle “Müslümanlıktan ve Türklükten nefret eden bir kazasker oğludur.” Servet Bey’in batı hayranlığı öyle ileri seviyede ki bir ara evde Türkçe konuşmayı yasaklıyor. Batıya bu derece öykünme neticesinde “kendi” olmaktan uzaklaşıp kendine yabancılaşan bir tip. Naim Efendi’nin torunu Seniha ise Tanzimat’ın getirdiği bu dönüşümün ortaya çıkardığı, ne olduğunu tam olarak kavrayamamış, ruhsal gelgitler yaşayan bir tip. Konak, biz okurlar için tek bir şeyi, son demlerini yaşayan imparatorluğu temsil ediyorken kitaptaki çatışan bu üç karakterden her birisi için farklı sembolik anlamlar taşıyor. Naim Efendi için konak geçmişi, geleneklerini, yüzyıllardır taşınan manevi değerleri temsil ediyor, diğer taraftan damadı Servet Bey için kendisini yabancı hissettiği ve huzur bulamadığı, dışına çıkması gereken bir şeyi, eski yaşam tarzını ve kültürü ifade ediyor. Bu nedenle Şişli’deki batılı tarzda döşenmiş ve bu tarz bir hayat süreceği apartman dairesine geçmek istiyor. Konak Seniha için ise babasının hissettiklerinden daha ötede, kurtulması gereken bir “mezar” hissi uyandırıyor. Kitap boyunca batıya öykünmenin etkisiyle farklı düşünce yapılarını benimsemiş insan tiplerini temsil eden bu üç karakterin, dağılmakta olan imparatorluğu temsil eden bu konakta yaşadıkları, toplumdaki bu kesimler arasında oluşan ve gittikçe derinleşen uçurum anlatılıyor. Bu uçurumu yazar şu cümlede çok güzel ifade ediyor: “Hiç şüphesiz arkamızda bıraktığımız mazinin son feryadı ve önümüzde hissettiğimiz uçurumun ilk ürpertisi Naim Efendi’dir.” Peyami Safa’nın Yalnızız eserinde olduğu kadar bireyin ve onun psikolojisinin derinlerine inmemiş olsa da (şahsi olarak biraz bunun arayışı ile okumaya başlamıştım) dönemin insanının ve ülkenin dönüşüm sancılarını güzel biçimde sunan bir kitap. Ayrıca hala “tam olamadığımız” bir mesele olan batılılaşma konusunda okunması gereken önemli bir eser Kiralık Konak. Son olarak romanın özetleyen şu cümleyi eklemek istiyorum: “Naim Efendi'nin hıçkırıklarıyla Seniha'nın kahkahalarındaki mana bir değil midir? Bu her iki ses de biten bir şeyleri ifade etmiyor mu?” Edit: Kitabı okuduktan sonra kitabı çok iyi tahlil eden bir okuma yapabileceğiniz şu makaleye denk geldim ve çok faydalı oldu. İleri okuma için bu makaleyi kesinlikle tavsiye ederim: ibrahimtuzer.com/FileUpload/ks23... Ayrıca makalenin yazarını araştırken İbrahim Tüzer adlı önemli bir akademisyeni tanıma fırsatı buldum.
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202318bin okunma
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.