Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba dostlar Müthiş bir kitap okudum. Seçimleri için #kitapağacıdevrialemkulübü 'ne teşekkür ederim. 1900'lerin başında, Litvanya'dan Amerika'ya göç eden bir ailenin öyküsüyle birlikte kapitalizmin ve Amerikan rüyasının gerçek yüzünü anlatıyor kitap. Aile, mezbahalarıyla bilinen Şikago'nun Packingtown kasabasına yerleşiyor. Dil bilmeden, tüm saflıklarıyla, ümitleriyle geldikleri bu ülkede yaşadıkları akıl alır gibi değil. Böylesi bir sefaleti anlamak zor. Mezbahalarda olan biteni kavramak, inanmak zor. Fakat yazar, kimliğini gizleyerek bu insanların arasında yaşamış ve çalışmış. Yani her şey gerçek. Çok şey var anlatmak istediğim ama buralara sığdırmak mümkün değil. İnsanlara ayrı, hayvanlara ayrı içim parçalandı. Bazen insanın midesi kaldırmıyor, kalbi dayanmıyor ama bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. İnsanın hem kendi türüne hem diğer canlılara yaptığı, yapabileceği kötülüğün sınırı yok maalesef. Kitap yayınlandıktan altı ay sonra ABD'de gıda güvenliği ile ilgili önlemler alınmış. Kapitalizme karşı olan, sosyalizmi savunan yazar, "Kafaları hedef aldım ama midelere denk geldi," demiş. Gerçi öyle olması da iyi olmuş. Yoksa aynı düzen kimbilir ne kadar sürerdi. Kitapta anlatılan zalimliğin, iğrençliğin asıl sebebi, insanın sürekli, her öğünde, bol bol et yemek istemesi. Maalesef. Biz patlayana kadar et yiyebilelim diye dünyanın dengesini de bozduk. Endüstriyel hayvancılık, iklim değişikliği de dahil birçok korkunç sonuca yol açtı/açıyor. Bu konuda bilinçlenmek, önlem almak çok önemli. Kitabı okuyan ve okuyacak olanların bu açıdan da değerlendirmelerini dilerim. Sevgiyle kalın
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021925 okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.