Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

95 syf.
10/10 puan verdi
Beş Romancı Tartışıyor
Türk edebiyatının en mis kokulu, en güzel, en kıymetli, en nadide beş çiçeği, beş yüz akı...Kitapta verilen isim sırasına göre; Kemal Tahir, Mahmut Makal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt ve Talip Apaydın... 1950'li yıllarda oldukça popüler olan Pazar Postası dergisi, köy romancılığı hakkında bir tartışma tertiplemeyi uygun görür. Davet edilecek isimler, devir, tip ve tutum açısından farklılıkları gözönünde tutularak seçilir. Yukarıda ismini saydıklarım haricinde iki davetli daha vardır ki biri Yakup Kadri Karaosmanoğlu diğeri ise Yaşar Kemal'dir. Lakin Yaşar Kemal, oturumlara katılmama prensibini gerekçe gösterek teklif kabul etmemiş, Yakup Kadri ise teklifi kabul ettiği halde, bir gerekçe göstermeden oturuma katılmamıştır. (İlerleyen zamanlarda, farklı tartışma mecraları sözkonusu olduğunda, Yaşar Kemal'in bu prensibinin kırıldığını görüyoruz, o ayrı!) Bu beş isim dışında sohbette başka sesler de geliyor kulağımıza. Bunlar, ilerleyen saatlerde oturuma katılan ve köy romancılığına pek de uzak olmayan Necati Cumalı, Pazar Postası sahibi Cemal Sait Barlas ve oturumun yöneticisi konumundaki Turhan Tükel... (Gazeteci Mehmet Barlas'ın, derginin sahibi Sait Barlas'ın oğlu olduğunu ve evinde düzenlediği bir akşam yemeği sırasında çıkan tartışma sonucu, konuklarından olan Kemal Tahir'in kalp krizi geçirerek, sabahı çıkaramadığının da altını çizeyim.) Oturum esnasında ses makinesi ile alınan kayıtlar, derginin Yazı İşleri Müdürü Doğan Dik tarafından yazıya aktarılmış ve 1960 yılında Düşün Yayınevi tarafından kitaplaştırılmıştır. Düşün Yayınevi'nin de 1957 yılında Sevgili Aziz Nesiz ve Sevgili Kemal Tahir tarafından kurulduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu eser, bir toplumcu edebiyat sevdalısı olarak, çok uzun yıllardır okumayı hayal ettiğim ancak baskısının olmamasından ötürü bir türlü ulaşamadığım bir eserdi. Gönül rahatlığıyla ve olanca samimiyetimle belirtmeliyim ki, artık ölsem de gözlerim açık gitmeyeceğim... Şimdiden belirtmeliyim ki, kitap, kendisini okuyacak olan birçok arkadaşımda bir hayal kırıklığı yaratacaktır. Bunun sebebi asla içeriğindeki sohbetin düzeyi değil elbette. Kitabı piyasada bulamayan birçok okur, bazı internet sitelerinin kitaptan alıntıladığı cümlelere muhakkak ki rastlamıştır. Benim denk geldiğim her alıntı, Kemal Tahir aleyhine söylenmiş cümlelerden ibaretti ne hikmetse. Oysa işin özü öyle değil efendim. Evet köy romancılığından ziyade, Kemal Tahir üzerine kurulu bir oturum olduğu su götürmez bir gerçek. Ama olayın fitilini ateşleyen hep Baykurt...Evet şaşırmayın lütfen, bizim Fakir Baykurt ! Tüm oturum boyunca bir ayrıkotu misali muhalefet konumunda kendisi. Aslında bana sorarsanız, hepsinin fikri zikri bir lakin ifade ediş şekilleri farklı. Tıpkı bir rakamın, bakış açısına göre 6 ya da 9 olarak iki farklı şekilde okunması gibi... Her şeyden önce o masada oturabilmiş, o sohbeti ilk ağızlardan dinleyebilmiş, hadi olmadı çaycıları olup onlara çay servisi etmeyi bile arzulamış bir haleti ruhiye ile okudum kitabı. O kadar tatlı, o kadar derin, o kadar üsturuplu bir iletişimleri var ki gıpta edip, hayran olmamak elde değil. Birbirlerine karşı gerek kişilik, gerek fikir olarak besledikleri saygı, zıtlıklar karşısında gösterdikleri hoşgörü, eleştiriler karşısında takındıkları tavır gerçekten takdire şayan. Her biri ayrı ayrı bir beyefendi, her biri asil birer insan, birer sanatçı örneği. Kemal Tahir'e göre edebiyat, insanlığın var olabilmesi için çok yararlı, vazgeçilmesi kesinlikle imkansız, en ciddi zanaatlerden biri, belki de birincisidir. Edebiyat ne yapabilir? Adamı zenginleştirip kat kat güçlendirerek insan etmeye zorlar. Bunun imkanlarını ona sağlar. Aç bir dünyada edebiyat ne yapabilir? Açlığı belki gideremez ama, insanlara neden aç olduklarını, bu açlığı hangi yoldan, hangi güçle yenebileceklerini gösterir, onlara davranma, atılma korkusuzluğu verir. Edebiyattan konuşulurken, dışımızdaki gerçek maddi dünyayı, edebiyatta yaratılmış dünyalarla beraber düşünmezsek, daha başlarken gerçeği eksik almış oluruz. Bu bağlamda da bir roman yazarının sistematik şekilde okuma yapmasını ve içinde bulunduğu, ele aldığı toplum hakkında derin ve bilimsel düşüncelere sahip olması gerektiğini savunuyor. Orhan Kemal çok kibarca, Fakir Baykurt az kibarca karşı çıkıyor Tahir'in bu fikirlerine ve onu sürekli romanlarında menfi tipler yaratarak, okuru halk konusunda yanlış yönlendirdiğini belirtiyorlar. Oturumun ana konusu, şehirli bir yazarın, köy romanı yazıp yazamayacağı, konusu. Mevzubahis yazarlar bu soruya direkt net bir cevap vermeseler de, verdikleri örnekler ve kurdukları cümleler vasıtasıyla hepsinden ayrı ayrı sorunun cevabını alıyoruz. Mesela Ebubekir Hazım Tepeyran'ın Küçük Paşa'sı, Yakup Kadri'nin Yaban'ı, Kemal Tahir'in Sağır Dere ve Körduman'ı, Zola'nın Germinal'i, Talip Apaydın'ın Sarı Traktör'ü, Balzac'ın Goriot Baba'sı, Mahmut Makal'ın Bizim Köy'ü bahsi geçen kitaplardan bazıları. Fakir Baykurt dışında hemen hemen hepsi ortak noktada buluşuyorlar ancak Baykurt, bir yazarın nereden geldiyse, hangi şartlarda yetiştiyse o izlekte yazması gerektiğini ısrarla tekrar ediyor. Buna en ateşli ve mizahi cevabı Kemal Tahir veriyor : "Aman, şimdi yahu, öyle bir yere getirdiniz ki işi, yani biz şimdi ne yapalım? Suç ve Ceza'daki adamı anlayabilmek için kaatil mi olacağız? Allah Allah... Gidip adam mı öldüreceğiz kaatil romanı yazmak için?" Bu muhabbetler, anlayacağınız üzere oldukça nüktedan seyrediyor. Kafamın takıldığı, beni üzen tek bir kısım oldu sohbet boyunca ki o da şu: Kemal Tahir'in Goriot Baba kitabından örnekler verip, kitabı çok başarılı bulduğunu söylemesi üzerine, Orhan Kemal ve Fakir Baykurt'un ince bir alayla Kemal Tahir'e babalığı tatmamış bir erkek olarak bu kitabı tam özümseyememiş olduğunu ima etmeleriydi. Onun babalık anlayışının salt kitaplardan oluştuğunu, en yetkisiz alanının babalık olduğunu, evlatsız oluşu çerçevesinde babalığının kaç para edeceğini bastıra bastıra yinelemelerini pek etik bulmadım, pek değil hiç etik bulmadım hatta. 27 yaşında evlenip hemen akabinde cezaevine girmiş, cezaevinin ilk yıllarında karısının ''Ben bir komünistle evli kalamam'' diyerek boşadığı, 43 yaşında ise ömrünün en bereketli yıllarını mahpus damlarında bırakıp tahliye olmuş bir adamın evlatsızlığını da mümkünse kimse sorgulamasın lütfen! ''Ben babayım çünkü, sen değilsin! " Köy-şehir romanı ayrımı dışında, köy romancılığının oluşumu ve gelişimi, köy enstitülerinin başarısı-başarısızlığı, çocukluk psikolojisinin yazarlığa etkileri, dünya edebiyatı, gerçekçilik anlayışı, edebiyatta müspet tipler, drama düşmüş insanın özellikleri gibi konular hakkında da hasbihal edilen bu eser, zaten çok kısa olduğu için, diyaloglar hakkında daha fazla detaya girerek, okuma zevkinize ket vurmak istemiyorum. Sıkı bir hayranı olarak, ele alınan konuları sırf bu yüzden Kemal Tahir üzerinden anlattığım da düşünülmesin, zira oturumun ana amacı zaten Kemal Tahir fikirleri...
Beş Romancı Tartışıyor
Beş Romancı TartışıyorOrhan Kemal · Düşün Yayınevi · 196041 okunma
··
1.683 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Kitabı okumak isteyen arkadaşlarımın, özelden mail adresini atmaları rica olunur.
Gönül. okurunun profil resmi
Heyecanla, merakla, zevkle okudum bu harika incelemeyi. Kitabı bulup gün yüzüne çıkardığın üstüne bir de inceleme yazdığın için çok teşekkürler. Ben de baslayacağım bugün:)
Seda okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Bilge Hocam. Umarım çok kişilere ulaşır da, çok daha fazla okunur. İyi okumalar diliyorum.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Nasıl güzel bir inceleme paylaşmışsın yine, kalemine sağlık 👏👏 Büyük keyif aldım ve bu sohbetleri merak ettim incelemeni okurken. Listeme de ekledim, sıraya aldım bu güzel eseri. Böyle az bilinen bir eseri bizlere tanıttığın için çok teşekkürler. Ellerin dert görmesin. "Baba"lık muhabbeti beni de rahatsız etti. Eski yıllarda insanlar eminim ki daha rahat konuşuyorlardı bu tarz konularda, bunun incitici yanını pek düşünmemiş olabilirler. Çocuk sayısı konuşmak bu güzel ve yalnız ülkemizin genlerine işlemiş galiba 😉
Seda okurunun profil resmi
Teşekkür ederim canım. Elbette, mizahi bir dille söyleniyor zaten o babalık meselesi. Kemal Tahir bile gülüp geçiyor ama ben kahroluyorum 🤣
Sultannn okurunun profil resmi
Kıskandım. Bunu telafi etmek için de hemen başlıyorum. Hazır elimdeki kitap da bitti. İncelemen sayesinde sırayı değiştiriyorum. Bu beş büyük insan tartışırken onlara çay yapan ellere sağlık. Senin de yazan ellerine sağlık.
Seda okurunun profil resmi
Hadi bakalım Sultan Hocam, senden dehşet-ül vahşet bir inceleme bekliyorum, sakın yok deme...
1 sonraki yanıtı göster
Arzu Polatkan okurunun profil resmi
Muazzam bir yorum yine, tebrik ederim cancağızım. İnsanoğlu bazen içindeki merhameti bir kenara koyuyor, kökenini unutarak. Tahir'in çocuksuzluğuna yapılan gönderme benim bile içimi acıttı...
Seda okurunun profil resmi
Ona ben de çok takıldım sorma
Arzu Polatkan
Arzu Polatkan
gayri elim nasıl varacak onların kitaplarına bilmiyorum 🤣
Seda okurunun profil resmi
Ama bu çok güzel olmuş; aşırı fazla güzel…: haberturk.com/ozel-icerikler/...
Ömer okurunun profil resmi
Yorumunuza hayran kaldım. Ne kadar güzel yazmışsınız. Kitabı çok merak ettim. Elinize sağlık.
Seda okurunun profil resmi
Teşekkür ediyor, iyi okumalar diliyorum.
Neşe okurunun profil resmi
Hem bu güzel inceleme için hem de erişmemin mümkün olmadığı eseri okuma fırsatı sağladığın için çok teşekkür ederim. Ellerin dert görmesin Seda. 💐💙
Seda okurunun profil resmi
Teşekkürler benden Neşe Hocam, keyifle okuyun, bahsi geçen yazarların kıymetini bilecek her okura yollayın kitabı, okunsun da değerleri bilinsin...
1 sonraki yanıtı göster
1 önceki yanıtı göster
Seda okurunun profil resmi
Köşeli Ayraç
Köşeli Ayraç
Teşekkür ediyorum, izledim evet. Lakin İsmail Coşkun birçok sebepten ötürü haz almadığım hatta irite olduğum bir isim.. Konuları taraflı olarak, daha doğrusu ele aldığı isimleri kendi safındanmış havası çizerek aktarmasına, bilgi birikimini bu şekilde tüketmesine üzülüyorum..
1 sonraki yanıtı göster
The  Misanthrope okurunun profil resmi
Bir kitap hakkında ancak bu kadar güzel yazılabilir, tanıtılabilirdi. Daha önce hiç duymamıştım. Kendi adıma çok aydınlandım, faydalı buldum. Alıntıları takip ediyordum, incelemeyi okuyunca merakım ikiye katlandı. Ben de okumak isterim. Hele ki böyle bir sohbeti dışardan izliyor gibi okumak, başka bir haz verecek, zannımca. Emeğinize, kaleminize sağlık 🙋🏼‍♀️🌸
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.