Yani güzellik hakkında da bir şeyler biliyordu. Güzellik sözcüğünün altını çiziyordu; sadece hoş bir yüz ya da canlı bir manzara değil, sadece bir Yunan Afrodit’i ya da bir Rönesans dönemi nü tablosu ya da bir Turner gün batımı değil, yaşlı bir adamın yüzünden ya da bir sığırın gövdesinden de çıkabilecek bir şeydi.