Bir José Saramago eseri daha biter ve kitaplıktaki yerini alır. :) Kopyalanmış Adam okuduğum üçüncü Saramago eseriydi ve ben kitabın başından itibaren "Keşke Saramago'yu bu eserle tanımış olsaydım." demekten kendimi alamadım. İnsanın fiziksel olarak kendinden bir tane daha olduğunu öğrenmesinin hayatinda ne gibi olumsuzluklara sebebiyet vereceğinin etkili bir kanıtıydı bu kitap. Düşünsenize sizden bir tane daha var, bu insanin sizinle hiçbir kan bağı yok ve bu insanla aynı şehirde yaşamaktasınız. Hayali bile kötü. :) Kitaptaki Afonso ve Claro isimli karakterlerin yaşadıkları bu benzerlik durumu, iç sesleriyle birlikte yansıtılmış okuyucuya. Saramago okuyanlar yazarın noktalama işaretleriyle arasının pek iyi olmadığını bilir. :) Bu kitapta da sadece virgüllerle ayrılan uzun uzun cümleler ve diyaloglar mevcut. Noktalama işaretlerinin alıştığımız tarzda yer almaması yazarın kitaplarında sevmediğim bir yön. 300 sayfa olmasına rağmen konsantre olmaksızın okunabilecek bir eser değil. Zira diyaloglar düz yazı şeklinde verildiği için insan dikkatini kaybettiği anda "Bunu kim söylemişti?" deyip başa sarabiliyor. Ayrıca Saramago'nun, karakterlerin sağduyularıyla yaptıkları hayali konuşmalara yer vermesi ve ara sıra konunun dışına çıkarak esprili bir dille farklı konulardan dem vurması da kitaba odaklanmanızı gerektiren diğer unsurlardan. Bu denli dikkat istemesine ve 5 sayfada anlatılabilecek bir olayın okuyucuyu sıkmadan 20 sayfada süslenerek, ağır ağır anlatılmasına rağmen okurken son derece zevk aldığım kaliteli bir eserdi. Saramago okumaya yeni başlayanlara şiddetle tavsiye edilir. :)