Bazen bir romanda karşılaştığımız bir kurgulama bizi fazlasıyla etkiler ve günlerce onun etkisinde kalırız. Aslında onun kurgudan çıkan bir karakter olduğunu biliriz, biliriz bilmesine de kendimizi o ruh halinden kurtaramayız yine de. Buradaki her bir canın mutlaka farklı bir hikayesi vardır. Ancak bunlardan Semih Özbey'in hikayesini bir milletvekilinin daha önce mecliste gündeme getirmesiyle öğrenmiştik. Semih, görevindeyken annesinin kanser olduğu haberini alır. Haberi alır almaz da annesini görmek için izine çıkar ancak yolda pkk tarafından yakalanır. Aşağıdaki videoda da ağlamamak için kendisiyle nasıl mücadele ettiğini görüyoruz. Bir an için bedenine girip ruhuyla karşılaştığımı hayal ettiğimde her şey bana daha net görünüyor. Çok iyi biliyorum ki, o annenin çektiği o evlat acısı ona kanser olduğunu da unutturmuştur. Düşünüyorum da bir yerlerde birileri bu kadar derin acı çekerken biz bundan nasıl olur da etkilenmeyiz. Her şey sadece yaşamak için mi ve sadece bizim yaşamamız için mi?