Gönderi

Orhan Bey (1324-1362)
Babası Osman Bey’in bıraktığı Türkmen beyliğine siyasal, askeri ve kültürel ilk kurumları kazandıran Orhan Bey’in annesi, Türkmen Ömer Bey’in kızı Mal (Malhon) Hatun’dur. Çok basit bir formda (Orhan bin Osman) adına tuğra çekilen ilk Osmanlı beyidir. Eşlerinden Yarhisar Tekfuru’nun kızı İlüfer/Lülüfer/Nilüfer (Holofera) Hatun, Süleyman Paşa’nın ve Murad’ın annesidir. Demek oluyor ki Osmanoğulları’nın “Halis” Türkmenlik özellikleri Orhan Bey’e kadardır. Geleneksel anlatımlar, Osman'ın ölümü ardından oğullarının yaptığı toplantıda Orhan'ın, kardeşi Alâeddin Ali'ye beylik önerisinde bulunduğu, ancak onun, babalarının sağlığındaki başarılarını hatırlatarak Orhan'ın Bey olmasını sağladığı yönündedir. Adına kesilen ve tartışmasız ilk Osmanlı parası kabul edilen Rebiülevvel 724 (Şubat 1324) tarihli akçe, en geç bu tarihte resmen "bey" olduğuna kanıttır. 1326'ya gelindiğinde hedef, bölgenin en büyük kenti olan ve yıllardır ablukada tutulan Bursa'ydı. Orhan Bey, Atranos (Orhaneli) kalesini alıp yıktırdıktan ve deneyimli gazilerin görüşlerini aldıktan sonra Bursa hisarının karşısında Pınarbaşı denen yerde ordugâh kurduysa da Köse Mihal Bey'in diplomatik başarısıyla Bursa savaşsız teslim alındı. Kale muhafizı Evrenos da müslüman oldu ve Orhan'ın hizmetine girdi. Gazi Mihal'in, Evrenos'un birer akıncı beyi olmaları ve bu misyonlarını kendi soylarına mal etmeleri, Osmanlılık olgusunun ilk eritme örnekleridir. Orhan Bey’in, Bizans Devleti’nin iç işlerine el atması 1340’lardadır. Bizans tahtının ortak imparatorlarından III. Androkinos’un 1341’de ölmesi üzerine ortağı J. Kantekuzenos, tahtını koruyabilmek ve Sırbistan seferine çıkmak için, 1346’da kızı Teodera’yı Orhan Bey’e vererek ondan önemli bir askeri yardım sağladı. Ertesi yıl, yeni eşi Teodera’yla Üsküdar’a gelen Orhan Bey burada kayınpederi İmparator Kuntakusenos ile buluştu. Osmanlı-Bizans barışının, hükümdarlar arası bir akrabalıkla perçinlenmesi, iki taraf için de yararlı sonuçlar verdi. 1356'da umulmadık bir olay yaşandı. Orhan Bey'in Teodora'dan doğma küçük oğlu Halil'in, Izmit kıyısında kayıkla gezdirilirken Cenovalı korsanlarca kaçırılıp Foça'ya götürülmesi, yeni bir dostluğun kurulmasına neden oldu. Orhan Bey'le imparator V. Ioannes, Halil'in kurtarılması ve iki devlet arasında karşılıklı yardım konusunda anlaştı. V. loannes, 1359'da Bizans donanmasıyla Foça'ya gitti; yüz bin altın kurtuluş akçesi karşılığında Halil'i kurtarıp Izmit'e getirerek Orhan Bey'e teslim etti. Imparator, Gelibolu, Bolayır, Tekirdağ, Malkara, Çorlu kalelerinin artık Osmanlılar'a ait olduğunu da resmen onayladı. Bu sırada, Anadolu'dan göç ettirilen Türkmenler Rumeli yörükleri olarak yeni topluluklar oluşturmaktaydı. Bu olumlu gelişmeleri bir kaza izledi ve Osman'ın torunu, Orhan'ın oğlu, Rumeli fatihi Süleyman Paşa, Çorlu yakınlarındaki bir sürek avında atından düşerek feci şekilde öldü. Yaşı seksene yaklaşmışken bu acıyı yaşayan Orhan Bey, oğlu Murad Bey'e kendi yetkilerini bırakarak son günlerini Osman Bey gibi sessiz geçirdi ve Bursa'da öldü.
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.