Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsanlık
İlk çağlarda insan kaba, ilkel bir hayvandan ibaretti. Sonrasında insanlığa yükseldi; araç gereçler icat etti ve hayvanlara, rüzgara ve ateşe hükmetti; düşünceyi, katıksız koruma içgüdüsüyle oluşan bağlardan yavaş yavaş ayırdı; sanatla aydınlandı ve yüceldi. Fakat hayatı hayvanı yaşamda kalma çabalarıyla doluydu; centilmen kıyafetlerinin ve mekanik hayata dair mükemmelliyetçiliğin altında yatan barbarlıkları hâlâ içinde barınıyordu; hayattaki nihai ve ortak amaçları yağmacı atalarınınkiyle aynıydı: İyi yemekler yemek, en güzel kadınların tadını çıkarmak, zayıflara hükmetmek, başkalarından ellerinden geldiğince çalıp çırpmak. Yüce mutluluklar ve gerçekten ilkelliği aşan düşünce, katıksız ve çıkar gütmeyen düşünce fikri; derin düşünceye ve sanatsal yaratıcılığa dair düşünce çok nadirdi ve bunlar da genellikle çok kısa zamanlara sığdırılıyordu. Kısacası insanlık yabanıllıkla kahramanlık arasında, Kalibanla Ariyel arasında, hayvaniyle tanrısal arasında bir yerlerde kalmıştı. Onu bu belirsizlikten, bu kirlilikten çekip çıkarmak gerekiyordu. Onu insan değil, insanüstü bir hale getirmek için içinde insanlık dışı her ne varsa öldürmek, kesmek, kökünü kazımak.
Sayfa 145Kitabı okudu
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.