Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

205 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu kitabı her ebeveyn, öğretmen ve bence herkes okumalı.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitapta tıbbi terimler çok azdı. Yazar herkesin rahatlıkla anlayacağı şekilde bir kitap yazmış. Anlamakta sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Şu sıra incelemelerimin başında yaptığım uyarıyı yine yapacağım. Ben doktor değilim. Herhangi bir uzmanlığım yok. Ben 11 yaşında kardeşi olan bir veliyim. O yüzden söylediklerimde yanlışlıklara rastladığınızda bunu dile getirirseniz incelemeyi okuyanlarda dâhil bunu hep beraber öğrenmiş oluruz. Yani burada söylediklerimi araştırmadan, kurcalamadan onaylamayın. Peki, bu kitabı kimler okumalı? Başlıkta da söylediğim gibi bu kitabı bence herkes okumalı. Çünkü bu hiperaktivite, dikkat eksikliği ve kitap kapağında yazmayan ama kitapta yer yer değinilen öğrenme güçlüğü çevremizde, okulda, dışarıda akla gelebilecek her yerde karşılaşabileceğimiz bir şey. Belki çevrenizde olmaz. Ama yine hakkında bilgi sahibi olmak hem farkındalık yaratabilir hem olası durumlar için önlem alınmış olabilir. Çünkü bu mevzu bireysel bir olaydan yola çıkılarak domino etkisi yaratarak çevreyi, hatta toplumu bile etkileyebilir. Örneğin bir öğretmenin bu tip durumlardan birine maruz kalmış olan bir çocuğa karşı neler yapacağını bilmemesi ya da yanlış bilmesi önce o çocuğu sonra tüm sınıfı hatta okulu etkileyebilir. Kitapta bazı doğru bildiğimiz yanlışlara da yer verilmiş. Örneğin çok hareketli olan çocuklara aileler direkt Hiperaktif olabilir bu da çok zeki olduğuna işaret eder diye bilinen doğru bilinen bir yanlış var. Bu doğru değildir. Hareketli olmasa bile Hiperaktif olabilecek kişiler olabilir. Aşırı sessiz olsa bile potansiyeli çok yüksek olabilecek kişiler olabilir. Sırf dikkat dağınıklığı var diye zekâ düzeyi düşük olabileceği anlamına da gelmiyor. Çok hareketli diye halkın yanıldığı gibi üstün zekâlı olabileceği anlamına da gelmiyor. Çünkü onlar normal şartlarda değerlendirilmemiştir. Belki dikkatini verebilse gerçek potansiyelini görebileceğiz. Aradaki ayrımı anladınız mı? Bu durum gerçekten ciddi ve tıbbi bilgisi olmayan kişilerin 3 5 kere söylediği etiketlere kanıp çocuklarımızı riske atamayız. Hatta çocuk değil, yetişkinler için de bu geçerlidir. İşin uzmanlarına danışmak şarttır. Kitapta bebeklikten, erişkinliğe kadar ayrı ayrı bu durumlar incelenmiş. Onlarca örnek verilmiş. Ben bu durumların sonucunda tedavi edilmezse, görmezden gelinirse neler olabileceğine dair birkaç sebebe değinip incelemeyi bitireceğim. Bu değineceğim birkaç nokta kitapta uzun uzun, başlıklar altında anlatılmıştır. *Özgüven Azalması: Hiperaktif kişilerin normal insanlara oranla daha fazla desteklenip, anlaşılması gerekiyor. Onların fonksiyonları normalden farklı olarak çalıştığı için onlara normal bireylermiş gibi davranamayız. Normalmiş gibi yargılayıp, davranırsak olası kötü durumların sonucunda özgüvenleri hızlıca düşebilir. Zaman içerisinde bu özgüvensizlik hali belki kalıcı hale gelebilir. *Kapasitelerinin Ortaya Konamaması: Yazarın kitapta çok sık değindiği bir nokta var. Bu durumlar içerisinde yer alan kişilerin zekâ düzeyleri her seviyede olabilir. Bunları tespit etmek kolay değil. Çok sessiz diye onun zekâ düzeyi düşük, hareketli diye yüksek diyemeyiz. Dikkatini ilgilendiği şeye veremediği için gerçek potansiyelini görmek mümkün değil. Ders Başarısızlığı: Yukarıdaki gibi yine aynı şeyleri sebeplere değinmekte fayda var. Derslerdeki başarısını ölçmek için normal şartlar içerisinde bulunmadığı için derslerde başarısız olması muhtemeldir. Bu noktada ona kızmayıp, desteklemek gerekiyor. Yoksa bu sınıf tekrarına, okuldan atılmaya, hayatının alt üst olmasına kadar gider. İçinizde her şey ders değil diyecekler olabilir. Haklılar. Ancak bu zincirleme bir sürece dönüşebilir. Üst üste bu kadar kötü şeyin sonucunda o bireyin kendine gelmesi çok zorlaşır. Özgüveni yerle bir olur. Diğer bazı olası sonuçlar: “Okul, öğretmen, ebeveyn, aile, arkadaş ilişkilerinin bozulması, sosyal aktivitelerin kısıtlanması, davranış problemler, madde kullanımı, birlikte görülebilecek diğer psikiyatrik durumlar” Kitabı okuyacaklar için içindekiler kısmı: hizliresim.com/FDF0u9 hizliresim.com/fWR3wR Son olarak diyorum ki bu durum ciddi ve uzmanına danışmadan bir şey yapmayın. Tedaviyi aksatmak, üstünde durmamak, hiç başlamamak bireyin hayatını çok kötü etkileyebilir. İncelemeyi sonuna kadar okuyanlara da teşekkür ediyorum. İyi okumalar dilerim.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Dikkat Eksikliği ve HiperaktiviteOsman Abalı · Adeda Yayıncılık · 201244 okunma
··
239 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Ellerine sağlık. Hareketli çocuklara hiperaktif tanısını şimdilerde ebeveynler koyuyor. Sınıfta onca çocuk yokmuş gibi, sadece kendi çocuklarını görüp değerlendiriyorlar. Çocuğum çok zeki ama çalışmıyor. Bu sözü çok duyuyoruz. Ama biz yine de sabrediyoruz, bir gün sınıfta sadece kendi çocuğu olmadığını anlayacak. :)
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Bana da küçükken öğretmenlerim, ailem de öyle derdi. Bu etiket muhtemelen benim daha az çalışmama sebep oldu. Böyle etiketlerden kaçınmak gerekiyor. İşi uzmanına sormak lazım. Hafife almamak, bilincinde olmak şart. Teşekkür ederim yorumunuz için hocam :)
2 sonraki yanıtı göster
Serhat okurunun profil resmi
Yarın öbür gün amca olursan kitabı okuruz tşk. İncelemeyi okurken odaklanamadım Buğra yüzünden shjsjsjs twitter.com/dopaminendorfin...
Eylül Türk okurunun profil resmi
Bazı kabuller kör eder insanı... Maalesef çok bilinçsiz olmakla birlikte, saplantılı kabuller edinmişiz... Güzelim çocukların minicik yürekleri, bizim dağ gibi, kaya gibi önyargılarımızı aşmak zorunda kalıyor... Çoğu o demir ve taş yığınları arasında silinip gidiyor. Yalnız söylemeden geçemeyeceğim, ne kadar iyi bir abisiniz. Maşallah. :) Çok teşekkür ederim, güzel tahliliniz için.
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Gerçekten önyargılarımız, anlamadan verdiğimiz tepkiler, sabırsız davranışlarımız onları etkiliyor. Kardeşimde de dikkat eksikliği var. O yüzden bu kitabı okudum ve hiç de iyi bir abi olmadığımı daha iyi anlamış oldum. Onu pek anlamamış, yer yer ona yüklenmişim. Daha iyisini yapmak için uğraşıyorum. Umarım geç kalmamışımdır. Yorumunuz için teşekkür ederim :)
2 sonraki yanıtı göster
Neşe okurunun profil resmi
Öncelikle böyle önemli bir konuyla ilgilendiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite konusunu çok yetkin bir kaynaktan takip ediyorsunuz. Prof. Osman Abalı’nın çeşitli yaş düzeylerinde eserlerini hem öğrencilerim hem de yakın çevremde tavsiye edip bizzat kullandım. Çok faydası oldu. Evet, ne yazık ki herkes bir pedagog, bir uzman edasıyla davranır oldu. İki satır bilgi edinmişlikleri yok oysa ki. Öğretmenin veli ile görüşmesinde kulağımla işitip hayrete düştüğüm bir örnek vereyim: “Çocuğunuz kıpır kıpır, sınıfta yerine bile oturtamıyorum.” Veli de “Evet hocam, bizim çocuk hiperaktif maalesef.” diye karşılık veriyor. Yani hiperaktivite o kadar ayağa düştü. Herkes hiperaktif!!! Oysa her çocuğu kendi özellikleri ve şartlarıyla değerlendirmek gerekir. O “kıpır kıpır, hiperaktif galiba” dediği çocuk hareket etmeden öğrenemez, onun öğrenme biçimi bu. Hareketsiz bırakırsanız kaybedersiniz. Kısıtlamadan ama diğerleriyle uyum içinde bir öğrenme ve yaşama ortamı sağlamak zorundayız. Biri görsellerle daha iyi öğrenirken, bir diğeri dinleyerek öğrenir. İşin mutfağında olan eğitimcilerin bile yetkinliği tartışılırken veliden beklentilerimiz daha ümitsiz bir durum. Okuduğunuz, yorumladığınız, paylaştığınız için teşekkürler. Elinize sağlık.
Bilal Günaydın okurunun profil resmi
Bu konuyla ilgilenmiş olmamın sebebi de kardeşim. Onda da dikkat eksikliği var. Bu kitaptan önce onu yeterince anlamamış olduğumu itiraf etmeliyim. Halen de hemen anlayabileceğimi sanmıyorum. Kitap da bir çırpıda anlaşılacak bir materyal değil. Daha çok rehber gibi kullanılması gerekiyor. Ara ara bakıp uygun önerileri gerçekleştirmek şart. Diğer dediklerinize katılıyorum. Hemencecik etiket yapıştırılıyor. Bir nevi kolaya kaçma, sorumluluk almama durumu oluyor. Oysa ki bu yanlış. Dediğiniz gibi onlarla onlara uygun ortamlarda ve şartlarda ilgilenmek gerekiyor. Yoksa bu durum önce o bireye sonra da topluma zarar veriyor. Yorumunuz için teşekkür ederim hocam
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.