‘’Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu.’’ O, çoktan yabancılaşmış ve kendini dönüşmüş bir halde bulmuştur. Artık kendisi olması için çok geçtir. Peki onu bu duruma iten sebepler neydi? Gerçekten de herkes gibi yiyip içip etrafını umursamadan piposunu tüttürerek sandalyesinde güneşin batışını seyredemez miydi? Kimdi Gregor? O bir pazarlamacıydı. Sabah akşam çalışıp ailesi için çabalayan sıradan bir insancık. Geniş gövdesine nazaran pek cılız görünen bir sürü bacağı gözlerinin önünde çaresizce çırpınırken, ‘’Bana ne oldu?’’ diye geçirdi içinden Gregor.Hisleri, duyguları düşünceleri değildi değişen; ama düşlerindeki yalnızlığı bedenine yansımıştı. Kendisinden gerçekten de çok uzaktı. Biraz daha uyusam ve tüm bu saçmalıkları unutsam nasıl olur acaba, diye düşünse de olmadı. ‘’Ah Tanrım, ’dedi içinden, ‘’ nasıl da güç bir meslek seçmişim kendime! Hemen her gün yoldayım. Bütün bunlar bürodaki asıl işlerden daha yorucu, üstelik bunlarla yetmiyormuş gibi bir de yolculuğun çilesi, aktarma trenlerinin stresi, düzensiz, kötü yemekler, sürekli değişen, hiç kalıcı olmayan insan ilişkileri. Şeytan görsün hepsinin yüzünü! ’Derken vücudundaki değişiklikler, onun artık bir insan olmadığının da farkına varmasını sağlıyordu. Birçok sorumluluğu olduğunun idrakinde olması, onu içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmak için çeşitli yollara sevk ediyordu Şüphesiz, birdenbire böceğe dönüşmüş olarak uyanmış olması modernite için şaşılacak bir olay değildir. Sürü psikolojisiyle hareket eden zihinler asri zamanların kıskaçları içinde onları kendi kişiliklerinden uzaklaştırmıştır. Robotlaşan ve varoluşun manasını kaçırmış hayatlara tanık olan birey, elbette bir böcekten farksızdır. Gregor toplumda bir yeri olmadığını düşünür. Bu da kendisini herkesin gözünde iğrenç bir yaratık olarak görmesini sağlamıştır. Bir pazarlamacı olarak bir yerde çalışır, evinin geçimini sağlar; lakin işler tersine gitmiş ve hiç ummadığı bir halde bulmuştur kendisini. Ailesi için tam olarak ne ifade ettiğini bir böceğe dönüştükten sonra anlar. Menfaatçi tutumlarla yüzleşmesi bundan sonra olacaktır. Ailesinin gözünde onu değerli kılan şey, paradır. Gregor para kazanmanın çeşitli olanaklarına sahipken, aldığı parayı ailesinin önüne koyardı. İki taraf da bu duruma alışmıştı hem ailesi hem de Gregor; ailesi şükranla parayı alıyor, Gregor memnuniyetle parayı veriyordu, fakat aralarında özel, sıcak bir ilişki kurulamıyordu. Bazen kapının açılışında ailenin tüm işlerini eskiden olduğu gibi üstlenmeyi geçiriyordu aklından; aradan çok uzun bir zaman geçtikten sonra düşüncelerinde patron, firmanın temsilcisi, stajyerler, anlayışı kıt olan o hizmetli ve hayatında yeri olan diğer insanları düşünür-hepsi yabancı ya da unutulmuş yüzlerle birbirine karışıyor, kendisine ya da ailesine yardım etmek yerine, hepsi ulaşılmaz oluyordu ve Gregor onların kaybolup gitmelerine seviniyordu. Gregor kendine ve çevresine yabancı bir hale gelmiştir. ‘’ Her şeye karşı öyle umursamaz olmuştu ki eskiden olduğu gibi sırtüstü yatıp halıda kendini temizlemeyi bile bırakmıştı artık.’’ İşin aslı kimse onu fark etmemişti. Önce psikolojik bir durum gibi gözlense de kişinin ruh halinin bozulmasıyla aile içi çatışmalar ve toplumsal çözülmeler ile süreç devam eder. İnsanın kendi öz yetenekleri, fikirleri, hayalleri ve oluşturduğu dünyası değil de ekonominin hegemonyası ile kurulu insan ilişkileri pek sağlıklı olmamıştır. Gregor ailesi için sürekli çırpınmış biridir. Böceğe dönüştükten sonra değeri azalmış, bir odaya terk edilmiş ve yüzüne bile bakılmamıştır artık gereksiz ve iğrençtir. Çalışmıyor ve işe gitmiyorsa ailenin bir ferdi de değildir. En ufak bir problemde ona sırtını dönen ailesi Gregor’u çaresizliğe itmiştir. İlk başlarda kardeşi Grete, onun her şeyi ile ilgilenmeye çalışır. Sonraları anne ve babası artık işlevsiz hale gelen Geregor yerine, Grete ’in ailenin sorumluluğunu üstlenmesini konuşur. Buradan anlayacağımız üzere yeni kurban artık Grete olmaya başlamıştır. Modern hayatın bize sunduğu şey budur: İşine yarayanı kullan, yaramayanı çöpe at. Cemil Meriç’ten ödünç alıp söylersek: “İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır.” Kafka’nın, Dönüşüm romanı üzerinden bize anlatmak istediği tam olarak budur dersek, yanlış bir şey söylemiş olmayız. İnsan artık bir eşya gibi görülmüş ve metaya değer verilmeye başlanmıştır. Maddiyatın kölesi olmuş insanlar ruhen iflas etmiş durumdadırlar. Aynı evde birbirlerinden uzak bireyler, aile kurumunun altına döşenmiş dinamitler ve yıkılan toplum yapısı Kafka’nın “Dönüşüm” kitabında hayat bulmuştur.

DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,3bin okunma

··

8 görüntüleme

Caner the CahilBender ✰

@Sokratesin_Sinegi ·

3yıl

6 saat 3 dakika sonra Gregor Samsa bunaltıcı rüyalardan uyanacak ve yatağında kendini kocaman bir böceğe dönüşmüş olarak bulacak.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yunus