Gönderi

Bununla birlikte günlük konuşmalarımızda "doktora gittim; beni iyileştirdi" yahut "ilaç içtim; hastalığımı geçirdi" tarzı ifadeleri "mecaz" anlamda kullanmakta bir beis görmediğimiz de bir gerçektir. Öyleyse şifanın gerçek kaynağı ve "iyileştirme" fiilinin gerçek faili olan Allah Teala'yı unutmadan bu türlü ifadeleri mecaz olarak kullanmakta bir sakınca olmamak gerekir. Bu demektir ki, Şeyh Abdülkadir-i Geylanî hazretlerinin bizzat kendisinde, kendisiyle kaim olarak bulunan ve kendisinden kaynaklanan bir kudret bulunduğu düşüncesine kaymadan, onun Allah Teala indindeki mevki ve makamı hatırına Allah Teala'dan bir şey istemekte bir sakınca olmamalıdır. Zira salih ve muttaki insanların Allah Teala indindeki mevkii, ruhunun bedeninden ayrılmasıyla sona ermez; o kimse ölmekle salih, muttaki, veli sıfatlarını kaybetmez. Dolayısıyla onun bu makam ve mevkii hatırına Allah Teala'dan dua ve niyazda bulunmakta bir sakınca yoktur.
Sayfa 219 - Kayıhan YayıneviKitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.