Gönderi

ağlamak istemiyorum, ama ağlarım birazdan
Ağlamak istemiyorum. Umutla yürüdüğüm yollardan, Ağlayarak koşmak istemiyorum. Üç günlük dünyada, sona kalmış; üç kuruşluk umutla Tutunmuşken sımsıkı hayata, Peş etmek istemiyorum. Böyle durumlarda, gözyaşı dökerdim mendillere Şimdi, sayfalara gönülyaşı dökmek Acımı, kederimi, hüznümü; hece hece işlemek istiyorum. Öyle; Kolay yollardan, Basit sınavlardan, Ayazı olmayan kışlardan, Sıcağı kavurmayan yazlardan, Dikeni olmayan gülleri, deripde gelmedim. Şimdi... Sorsan bana, Neyimin olduğunu değil! Adımı bile sorsan, ağlarım Ama ben; Ağlamak istemiyorum artık Ağlayacaksam da Ancak ve ancak mutluluktan, dökmek istiyorum Gönül incimi. Dedim ya, ağlamak istemiyorum. Pes edip de Evvela kendime yenilmek istemiyorum. Duymak da istemiyorum kimseleri, Sözleri, inci mercan olsa da. Bu zamana kadar duyduklarım, yeter bana Hatta, artar bile. Hem... Ben, bilmez miyim sizin laf olsun diye konuşmalarınızı, Anlamaya meyletmeyeceğiniz gibi Dinlemeyi de kulak arkasında ayak üstü halledersiniz. Hep, bi kıyasla yaşar, Kendinize paylar biçer, Eşitlikte adalet ararsınız. Ama Ç O K Büyük Y A N I L I R Ş I N I Z . Dedim ya, ağlamak istemiyorum. Ama ağlarım birazdan. Gecenin karanlığına saklanır Karanlığın, ıssız sokaklarına Hıçkırıklarımı karıştırırım. Ama yine ağlamak istemiyorum Ağlamak, her ne kadar Yaşamın özü Mânânın közü, olsa da.
··
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.