Gönderi

246 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Okuyacağınız inceleme, her türlü spoiler ve göndermelere tabidir! Çok eskiden okuyup içeriğini hatırlayamadığım Deli Kurt kitabını tekrar okuyup hakkında inceleme yazmaya karar verdim. İnceleme yapmadan önce kitap hakkındaki yorumlara ve incelemelere baktıkça hayretler içinde kalmamak elde değildi. Yapılan incelemelerin çoğuna 10/10 puan verilip kitap hakkında 5 cümle yazılamayan incelemelerdi. 1000kitap puanlaması da 9/10 gibi çok üst düzey olan bu kitabın aslında ne kadar basit olduğunu sizlere göstermek için yazıyorum. Öncelikle yazarımız bu kitabını 1958 yılında kaleme almış. Kitabın kaleme alındığı dönemi ele alacak olursak, Kore savaşından kısa süre önce çıkılmış, Adnan Menderes’in olağanüstü kötü yönetimi, Menderes hükümetinin dini algıları, baskıcı ve demokrat olmayan tutumlarının bulunduğu, ifade özgürlüğünün yerlere alındığı bu karmaşık dönemde yazılan bu kitabın karmaşık olması açıkçası şaşırtmadı. Atsızın Deli Kurt kitabına gelecek olursak; tarih, aşk, mitoloji, ırkçılık gibi birçok duyguyu bu kitapta yaşayabilirsiniz. Olaylar, Osmanlı tarihinde Yıldırım Beyazıddan sonra yıllarca sürecek olan taht kavgalarıyla başlıyor. Taht mücadelesi verenlerden birisi İsa Çelebi’dir. İsa Çelebinin taht kavgası verdiği bu süreçte eşi Bala hatun dünyaya bebek getirmek üzeredir. Taht kavgasını kaybedeceği durumda eşine ve doğacak bebeğine zarar geleceğini düşünen İsa Çelebi, en sadık askeri olan Çakıra hanımını köyünde saklamasını emrederek başlıyor. Olaylar buraya kadar olağan akışında giderken, Bala Hatunun oğlu Murad büyüyünce asıl olaylar gelişiyor. Tabiki olayların hepsinden bahsetmek olanaksız ama şu bilgileri aktarmak doğru olacaktır. 1. olarak; Murad evli ve bol çocuklu bir babadır. Murad evli olmasına rağmen gönlünü Gökşen ismindeki kadına kaptırıyor ve evlenmek istiyor, bu kadına verilen değeri gösteriyor. 2. olarak; kitapta Türkleri sadece savaşan, kendisinden başka tüm insanlığı katleden, Müslüman olmayanı düşman olarak gösteriyor. 3. olarak; Murat’ın eşi, çocukları ve tüm çevresi sel felaketin de ölmesine rağmen en çok Gökçeni düşünmesi, sel felaketinden kurtulanlardan birisi tüm ailen sel felaketinde öldü demesine rağmen, oğlum İsa’da mı öldü mü diye haykırması, Türklerin, kız çocuklarına daha az değer verdiğini, eşlerini önemsemediği görüşüne yol açıyor. 4. olarak; kitapta geçen Piç İlyas adlı karakterin sırf pis olduğu için Türk çadırlarına davet edilmemesi, gerekli yardımları yapmasına rağmen her olayda sırf müslüman olmadığı için hor görülmesi utanç verici olsa gerek. 5. olarak ve son olarakta; bir çok konunun bir arada işlenip ama geçişlerin, anlatımın bu kadar kötü olması, kendisine ve tarih görüşlerine saygılı olduğum Atsıza yakışmadı. Böyle bir kitabı farklı toplumlardan bi yazar yazsaydı, acaba olumlu yorum yapanlar kitabı över miydi? Herkese bol okumalar, yine de yazarın beğendiğim kitaplarından dolayı fazla puan kırmamaya özen gösterecem!
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken · 201415,9bin okunma
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.