Gönderi

Düzenbazlar ve Mahmud Efendi Kanal D, Show TV, Star gibi kanallar haber vermiyor, sanki Müslümanlara yönelik sebbiyeler yayımlıyordu. Millet de her akşam haber bültenlerinde seraba İslâm'a hakaret eden çevrenin yayınlarını dinlemek zorundaydı. IKDAVdaki yemekhanemizde sadece haber programları için açılan bir televizyon vardı. Ne var ki küresel güçlerin bir medresede bulaşıkçı olarak işe başlattığı, daha sonra Fatih'te adına tefriş ettiği bir tekkede(!) Müteşeyyih olarak nasb ettiği bir DÜZENBAZın kadınlarla ilişkisi üzerinden "İslám bu" denilerek -haftalarca- Allah Rasûlünün ruh ve mana yolunu temsil eden tasavvufa saldirıldı. Kemalizmin doksan yıllık tahkir ve tazyikine karşı dimdik ayakta duran, tufan zamanlarında millet için Nuh'un Gemisi vazifesi ifa eden tasavvuf, dışarıdan olduğu gibi, içeriden de kuşatıldı. Sultan II. Abdulhamid'i tahttan indirmek için İstanbul'un ayyaşlarına cübbe ve sarık giydirip "Şeriat isteriz!" diye Istanbul sokaklar da yürüten Ittihat ve Terakki'nin çağdaş mümessilleri, aktörlük kabiliyeti yüksek olan irz ve namus düşmani birkaç kişiye cübbe giydirip, sarık sardırıp piyasaya sur.dü. Onların senaati esas kabul edilerek haber metinleri yazıldı, tekke, şeyh, tasavvuf, tarikat denilince onların görüntülerine yer verildi. Ali Haydar Efendi, Bediüzzaman, Mehmed Zahid Efendi, Mahmud Sami Efendi, Mahmud Efendi gibi zatların ilim ve irfan halkalarında yetişen Müslümanların, çocuklarının zihinleri karışti. Çocuklar tekke terbiyesiyle yetişen müeddeb babaları ile, ekrandan haremleri teşhir edilen edepsiz müteşeyyihler arasında kaldı. İslâmi küfür cephesinden yıkamayanlar, İslâm'a karși İslâm icad ederek saldırdı. Dünyanın hiçbir ülkesin de olmayacak kadar Türkiye'de İslâm aşağılandı, Müteseyyiher üzerinden şeyhler tezyif edildi. Şehir anneleri adı altında ekranlara çıkarılan çarşaflı aktörler Mahmud Efendi Hazretleri'nin çizgisinde eğitim veren kız medreselerine ahlaksız isnatlarda bulundu. İsmailağa her nevi küfür yobazının itibar suikastına uğradı, lakin yine de sevgisi milletin kalbinden sökülemedi. 17 Mayıs 1998'de Ismailağa Camii içinde Mahmud Efendi Hazretleri'nin damadı Hızır Ali Muradoğlu daha sonra ise Bayram Ali Öztürk Hoca şehid edildi."
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.