Gönderi

Neml/82
O (kıyâmetin kopmasıyla ilgili) söz(ün vukuu iyice yaklaşıp) onlar üzerine gerekli olduğu zaman, Biz onlar(a azap etmek) için yerden öyle büyük (ve müthiş) bir Dâbbe çıkarırız ki, o onlara, gerçekten insanların (kı. yâmet alâmetleriyle, özellikle de Dâbbetü’larz’ın çıkışıyla ilgili) âyetlerimize yakînen inanmamakta bulunmuş oldukları (için azâba uğrayacakları)nı söyler. İbni Ebî Şeybe, Tirmizî, ibni Mâce ve Müsned-i Ahmed gibi birçok sahih kaynakta zikredilen yüzlerce hadîs-i şerîf ve rivayetlerden Ehl-i Sünnet ulemâsının çıkardığı itikâdî hükme göre: “Bahsi geçen Dâbbe, asla insan türünden olmayan, olağanüstü büyüklüğe sâhip, tüylü ve dört ayaklı bir mahluktur ki, Mekke’den çıkacak, yanında bulunan Mûsâ (Aleyhisselâm) ın asâsıyla kâfirlerin burnunu kıracak, Süleymân (Aleyhisselâm)ın mührüyle de Müslümanların yüzünü damgalayıp parlatacaktır!” (Taberî, 10/14-16; İbni Ebî Hâtim, 9/2923-2926; Suyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr, 6/377-383; Âlûsî, 20/21-25) Dolayısıyla “Bu gibi rivayetleri akıl-mantık almaz!” diyerek, bu hayvanı: “İnsanlığın bozulması, insanlara ve yeni çıkan bazı cihazlara bulaşan mikrop ve virüsler, ya da hilkat garîbesi bir takım insanlar” diye yorumlamak, dini insanların akıllarına yaklaştırma gibi iyi niyetle yapılan bir te`vil olarak asla görülemez. Zira sahâbe ve tâbi`înin oluşturduğu seleften nakledilmeyen bir tevil, hiçbir zaman itikâdî konuda bir hüküm getiremez. Bilakis bu, dini değiştirme anlamında bir tahrif sayılır. Zaten gayba iman; “Akıl almasa da, Allâh ve Rasûlü’nün tüm buyruklarına, hiçbir yorum katmadan kesinlikle inanmak” demektir. “Aklım almıyor” diye İslâm’ın zarurî bir hükmüne inanmamaksa katıksız kâfirliktir. Âyet-i kerîmede de belirtildiği üzere; bu büyük mahlûk çıktığı zaman kıyâmet alâmetleriyle ilgili âyet ve hadislere inanmayanlara gereken cevabı verecektir.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.