... deliler, bir baltaya sap olamayanlar ya da “canki”ler, bizden çok farklı insanlar değil. Onları “kader kurbanları”, “akıl hastaları”, “kaybedenler” ya da “madde bağımlıları” gibi kibar adlar takarak ehlileştirmeye çabalamamız tam da bu yüzden: Onlara baktığımızda kendimizi, benliğimizin bir veçhesini görmemizden. Hepimiz aynı umutsuzluğun kurbanlarıyız, aramızdaki akrabalık da buradan geliyor.