Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sorgulamamamızın Temel Sebebi
İnsanların hiçbir şeyi sorgulamamasından nefret ediyorum. Halkın çoğunluğun böyle olması çok üzücü. Kendi kendime bunun böyle olmasının ana sebebi ne olabilir diye düşündüm. Ve düşüncelerimi not almak için bu yazıyı paylaşmaya karar verdim. Çocuklara sorgulama yeteneği kazandırılmıyor. Hatta farkında olunmadan bu köreltilmeye çalışılıyor. Meraklı, çok soru soran çocuklar yaramaz, laf dinlemez damgası yiyorlar. Okul öncesi eğitime bakacak olursak. Anne Baba istiyor ki şunu yapma dediğinde çocuk direk uysun. Robot olsun istiyorlar bir bakıma. Eğer sebebini anlamadan sormadan dediğinizi yapıyorsa bununla övünmeyin. Çünkü bu tam tersine sıkıntılı bir durumdur. Çocuklar sebebini, mantığını sorduğunda, ya anlatmaya üşeniyorlar ya da çocuktur anlamaz deyip geçiştiriyorlar çoğu zaman. Bunun sonucunda bu tarz çocuklar belli bir yerden sonra ya pes edip sorgulamayı bırakmaya başlıyor ya da hiç kimsenin tavsiyelerini dinlemez hale geliyor. İnanın 3 yaşında çocukların bile algıları çok açık çoğu şeyi anlıyorlar yeter ki mantıklı ve anlayabileceği bir şekilde açıklayın. Örneğin: youtube.com/watch?v=aCdQn5I... Burada kurabiyeyi yeme diyen babasına karşılık çocuk ‘’Niye?’’ diyerek sebebini soruyor. Olması gereken bu. Ama cevap vermeden gidiyor babası işte bu yanlış. Burada sabrını ölçeceğiz ya da oyun oynayacağız gibi cevap vermesi gerekirdi. Örnek olsun diye gösterdim. Bazılarına bu tarz davranışlar basit gelebilir ama unutmamak gerekir ki karakterler bu tarz basit davranışların birikmesi sonucunda oluşuyor. Herkesin bildiği gibi zaten okullarda da aynı şekilde ezbere dayalı eğitim veriliyor. Sınavlarda ezbere dayalı sorular sorulup ezberlemeye teşvik ediliyor. Gördüğüm çoğu öğretmen de genellikle anlattıklarının temel mantığını bilmiyor maalesef. Kendisi de ezbere dayalı eğitim almış çünkü. Bu bir alışkanlık meselesi. Okullarda ki eğitim böyle olduğu için doktor olmuş, avukat olmuş, mühendis olmuş, profesör olmuş fark etmiyor. Bunlardan da bu tarz insanlar çok fazla maalesef. Daha da derine inilebilir. Bu konu sadece aile ve okul eğitimiyle alakalı değil; örf ve geleneklerimizin etkisi, dinin etkisi, ekonomik etkiler, coğrafyanın etkisi, toplum ve iş hayatındaki beklenti ve baskıların etkisi gibi bir sürü etkenler var. Türk toplumunu analiz etme bakımında bile bu konuyla ilgili bir kitap yazılabilir. Belki yazılmıştır bilmiyorum. Sorgulamayan, düşünmeyen, eylemlerin sebep-sonuç ilişkisini kuramayan ve altında yatan temel sebepleri anlayamayan bireylerin tohumları işte böyle atılıyor. Maalesef bu şekilde, çocukların dünyayı siyah ve beyazdan ibaret görmesini sağlıyoruz. Montaigne’nin sözüyle çocukların burnunu silecek yerde, burnunu koparıyoruz. Bu iyidir bu sevaptır, bu kötüdür bu günahtır. Bitti. İyilik yaptığımızı zannederken kötülük yapıyoruz aslında farkında değiliz. Bu temelli bir eğitimin sonucunda halkın böyle olması gayet doğaldır.
··
9 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Sorgulamamamızın ya da sorgulatmamamızın iki sebebi var bana göre: Birincisi Eğitim Sistemi, ikincisi ise aile. Ki sen de iletinde bunlardan bahsetmişsin. Ama en önemlisi sistem. Sorgulamıyoruz, çünkü okul ve aileler buna izin vermiyor. Aslında hiçbir şey yapmasak bile çocuklar sorgular. Yani sorgulamayı sonradan kazandırmamıza gerek yok. Zaten çocukta bu yetenek var, çocuk merak duyar, sürekli soru sorar ama ebeveynler ve okul olarak çocuktaki bu yeteneği köreltiyoruz. Gereksiz bilgileri kafalarına sokup düşünmeyi öğretmiyoruz. Hazırlop bilgileri kafalarına sokup sonra kullanmasını istiyoruz. Yakın zamanda
Thomas Bernhard
Thomas Bernhard
'ın biyografik eseri
Neden
Neden
'i okudum. Kitap, yazarın lise yıllarındaki eğitim sisteminden bahsediyor ve bolca da eleştiriyor. Hatta kitabı okuyup bu iletiyi inceleme olarak paylaşsan birebir örtüşür.:)) Thomas Bernard, "Toplum, kendisini değiştirmek istiyorsa, eğitim sistemini değiştirmek zorunda, onu değiştirmediği, sınırlandırmadığı ve büyük ölçüde ortadan kaldırmadığı takdirde kesin sonu gelecek." diyor. Örf, adet, gelenek konusunda da haklısın. "Soru sorma, işini yap!" diye bir şey var mesela.:)) Sorgulatan bir ileti olmuş. Zihnine sağlık.
Selçuk M. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Susan hiç sesini çıkarmayan çocuk görünce ‘’Aaa ne kadar terbiyeli ve uslu bir çocuk.’’ demeleri var birde. Halkımız için ideal çocuk tipi. :)
Selçuk M. okurunun profil resmi
Başta sorgulamayanlardan nefret ediyorum dedim ama bu konu hakkında düşünüp bunları yazdıktan sonra bu duygularım değişti. Yani bir bakıma kurbanız sonuçta, sistem kurbanları. Böyle gelmiş böyle gidiyor maalesef. Nasıl değişecek bu düzen. Asıl suçlu kim? Bunları sormadan edemiyorum. Mustafa beyin dediğin gibi tek çıkar yok eğitim sisteminin değişmesi gibi. Ama işte doğru sisteme geçilse bile o sistemi işletebilecek şekilde nitelikli elemanlara ihtiyaç olacak. Bu da sistemin verimli bir şekilde çalışabilmesi için uzun yıllar geçmesi anlamına geliyor. Yani sistemi değiştirdikten sonra o sitemde eğitim görmüş çocukların (6-26 desek) 20 yıl sonra hem ailede hem de okulda etkili olmaya başlarlar. İşte hem aileden hem de okuldan verimli ve etkili bir iyi eğitim almış nesli çıkarmak için tekrardan bir 20 yıla ihtiyaç var. İşte toplumda net bir fark oluşması için sistem değiştikten sonra kafadan en az 40 yıl geçmesi gerekir bence.
Bu yorum görüntülenemiyor
Burak Uzman okurunun profil resmi
Sorgulayan çok insan var aslında. Ama Ona doyurucu bilgiyi verecek insan sayımız oldukça az. Toplumu yönlendiren öğretmen, imam, siyasetçi vs. bu insanların eğitim durumu o kadar yetersiz ki sorgulayan insanları öğüten birer mekanizmaya dönüşmüş durumdalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.