MÜTECAVİZ B İ R BAVUL
Bana bunlarla gelmeselerdi, birçok şeyin hakkından
gelirdim
kolayca yaşardım kuş gibi, tüm kaygısı kursağında
yani bu bavulu bana başucumda hazır tutturan
adamların kadınların ve muadil diğer şeylerin
zarif bir tebessümle içlerinden geçip gidip
içlerinden geçip gitmeme izin vermediğiniz için
yolu yok ortağısınız, bu yaşayamamak ağrımın!
“Bir şey olduğunda ve içinden çıkamadığında,
orada dur ve bir nefes al derin ve sigarasız.”
derdi bir arkadaşım, doksanların ortasında
Şeker Yurdu’nda yan odamda kendini astığında
yanında bir Jimmy Hendrix posteri vardı
bir de Allah!
sabah haberi aldığımda yurt görevlisi Nadir ağabeyden
durdum ve nefes aldım
-bir boka yaramadı-
sonra utancımdan Fatiha okuyamadım da
bu bavulu doldurdum
benim şimdi o çocuğun adını bile hatırlamazlığıma
ortaksınız ya madem
dedim ya yolu yok, nereye gidersem gideyim
getireceksiniz peşimden
gayretiniz kendinizden müphem
Hayatın, tabiatın ve yarım kalmış her haltın
ortasında, otuz sekiz yaşında ne çok şey gördüm bin yaşlık
eee, ne var peki elimde?
tutmacı paslı bir bavul
bir daha söylüyorum yardım edeceksiniz
getireceksiniz ardımdan bir yolunu bulup
kuşları ürkütmemenin ve anneme çaktırmamanın
Aranızda konuşun ister, bir bavula kaç acı sığar
kaç eski sevgili sıkışır kirli çamaşır bölmesine
bunları düşünmemek üzerine kurulu dünya
dünya siz bunları düşünmeyin diye dönüyor
ben şimdi biraz risk alıp dünyayı durdurmaya
yelteniyorum
müdahale ediyorum karılarınızdan nefret etmelerinize ve
iç çekmelerinize
dökün etek taşlarınızı ekleyin bavuluma
benim için problem yok
sizsiniz nasıl olsa
ardımdan taşıyacak