Düşünme biçimi, felsefesi, olaylara ve konulara yaklaşımı, analitik beyin yapısı daha bir çok konuda hayranlık duyduğum biri Umberto Eco! Gülün Adı bir roman mı yoksa o döneme ait gerçeklerin, düşüncelerin, ortak paydada buluşamayan fikir ayrılıklarını ve o dönemde yaşamış olan büyük isimlerin bir belgeseli mi ?Hıristiyanlık dünyasına ait bir ansiklopodi mi? Belgesele benzetmemin nedeni adı geçen bazı karakterlerin gerçekte varolmuş kişiler olması ve olayın geçtiği orta-çağ kilisesini, Papayı, İmparatoru tarihleri bir kronoloji ile işlenmiş konulardan oluşturulmuş olması.(Roger Bacon, Ockham'lı William, Padova'lı Marsilio, Cesena'lı Michele vb.) Azizlerin, dönemin Roma İmparatoru Bavyeralı Ludwig, Papa XXII. Johannes ve aralarındaki ilişkiye değin her şey! Her karakterin nerden geldiği, görüşü, tarikatı , tarikatların nasıl kurulduğu ve neyi savundukları, hangi fikirlerle ayrılmış oldukları gerek dipnot gerek diyaloglar sayesinde sürükleyici dile hakim bir ansiklopedi olduğunu belirtirim. Eco-roman işte! Gülün Adı, Melk'li Adso'nun elyazmasından oluşturulan olay: 1327 Kasımı'nın son haftasında bir manastırda geçenleri Melk'li Adso tarafından aktarılıyor. (Peki ama, niçin her şey 1327 Kasımı'nın sonunda oluyor? Umberto Eco, Gülün Adı üstüne yaptığı açıklamada buna değiniyor. Gerçekliğe bağlı, gerçek dünya ile çatışmaması için bu zaman dilimini seçmiş. Spoiler olmaması için detay vermiyorum.) Papa ve Imparator'un temsilcileri bir uzlaşma yapmak için Yukarı Italya'da bir manastırda toplanacaktır. Bu görev için görevlendirilen Baskerville'li William'a eşlik ediyor Benedikten çömezi Melk'li Adso. Manastıra varan William ve Adso işlenmiş bir cinayet olayıyla başlayan ve yedi günde yedi ölümle karşılaşıyorlar. Eski bir sorgucu William bu olayları aydınlatırken, hem yazmanı hem öğrencisi olan Adso tanık olduğu olayları gelecektekilere iletiyor. "Rahip William'ın aradığı şeyin ne olduğunu o zaman bilmiyordum; doğruyu söylemek gerekirse bugün de bilmiyorum bunu; sanırım kendisi de bilmiyordu, çünkü davranışlarını yöneten tek şey gerçeğe ulaşma isteği ve -her zaman beslediğini gördüğüm- gerçeğin o anda ona görünen şey olmadığı kuşkusuydu." (Adso, sayfa.38) Araştırma-sorgu yapmak isteyen William için sadece kütüphanenin kapıları kapalı. Her şeyin çığrından çıkmış manastırın kitaplığına kütüphaneci dışında kimse alınmıyor ve üstelik her kitap verilmiyor. Peki neden? "Bizler kitaplar için yaşıyoruz. Kargaşa ve yozlaşmanın egemen olduğu bir dünyada hoş bir görev bu."(Benno, sayfa.169) Adso, gençliğinde gözlemlediği, tanık olduğu korkunç ve akıl almaz olayları aktarırken; anımsamakla kalmıyor. Adso'nun zihninde , ruhunda tüm yaşanmışlıklar canlılığını koruyor yıllar geçmesine rağmen. Dipdiri tutuyor hissedileni! "Gülün Adı" neyi çağrıştırdı sana? Umberto Eco bu adı niçin seçtiğini şu sözlerle dile getiriyor: " Çünkü gül, simgesel bir şeydir ve öylesine anlamlarla yüklüdür ki, neredeyse hiçbir anlamı yoktur. Gizemlidir gül ve bir gül, güllerin yaşantılarını yaşamıştır; bir gül, bir güldür; bir gül, bir güldür; bir gül, bir güldür..."(sayfa.18) Keyifli bir okuma yapmanın vaktidir!

Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,7bin okunma

·

105 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eco