Biyo-iktidarın aygıtı olan kadın bedeni, özellikle 18. yüzyıl ortalarından sonra kapitalizmin gelişiminde vazgeçilemez bir öğe olarak giderek değeri artan bir nesne haline gelmiştir. Çünkü kapitalizm, nüfus olaylarını ekonomik süreçlere ve sermaye birikimine göre ayarlayabilmek için bedenleri kontrollü bir şekilde üretim sürecine dahil etmek