Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

824 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
hişt hişt, yaşasanıza, öleceksiniz!
İlk olarak Böyle Gelmiş Böyle Gitmez ile başlayıp, Mart ayında devamını Zübük, Surname, Tek Yol, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz kitaplarıyla yaptığım okuma başlangıcımda son durağım Mum Hala oldu. Kitap az da olsa birçok kişinin radarına girmiştir, bunu fark edip sevinsem de kesinlikle hem daha çok kişi tarafından okunmayı hem de üzerine uzun uzun konuşulmayı hak ediyor. Bu sebeple bir şeyler yazmak istedim Mum Hala için. Aziz Nesin’in Güncelerini okuma işini ben çok sevdim. Hatta romanlarından öykülerinden daha çok sevdim diyebilirim onun güncelerini. Çünkü kendi deyimiyle “kendi kendine konuşurken karaladıkları” bize bilmediğimiz bir Aziz Nesin’i gösteriyor. Bakalım Aziz Nesin 583.sayfada Mum Hala’nın içeriğini kendi kaleminden nasıl tanımlıyor: “Mum Hala'dakiler ne tür yazılardır? Deneme mi? Tam değil, Günce mi? Pek değil. Anı mı? Hiç değil. Gelecekte (yarın, gelecek hafta yada ayda) yapılacak işler dizelgesi mi? Ama tam o da değil... Belki bunların hepsi. Belki de kendi kendimle konuşmalarım. Evet, daha çok kendimle konuşmalarımdır bu yazılar. Yollarda kendi kendilerine yüksek sesle konuşan insanlar görür, onlara deli diye bakarız. Kimileyin kararsız ve ikircimli konuşanlar, "Yüksek sesle düşünüyorum," derler. Bunlara girebilir Mum Hala'daki yazılarım. Kendi kendimle konuşmalarımdır daha çok, ama sözlü değil de yazılı konuşmalar. Öyleyse Mum Hala'ya kendimle mektuplaşmalarım diyebilirim. Insan kendi kendine mektup yazar mı? Yazar. Kimileyin insan iki kişi olup kendisiyle konuşur.” s,583 Kendi tabiriyle ne deneme, ne anı, ne de tam bir adlandırma yapmak doğru olmaz, belki düşün yazısı diyebiliriz. Şiirleriyle, anılarıyla, öyküleri, hatta kısa piyes notlarıyla, dostlarına yazdığı mektuplarla, eleştirileri, övgüleri, kitap incelemeleri, şurdan burdan konuşmalarıyla, hepsiyle bir bütün, daha önce hiç görmediğim[evet aslında ilk olarak böyle gelmiş böyle gitmez anılarında bu kadar yakından tanımakla, kendi açımdan onu ilk okuyuşum olarak hafızama kaydetmiştim galiba.. ama sonra bir de arayı açmadan bu iki kitabı peşpeşe okumak çok iyi oldu:)] iç dünyasıyla, güzel bir çerçeve oluşturuyor Mum Hala. Günceleriyle kendi iç dünyasını açıp tüm yalınlığı ve içtenliğiyle karşısına aldığı biz okurlara, hatta bizden sonraki gelecek kuşaklara bıraktığı sağlam edebi ve kültürel mirasının yanı sıra, okudukça gördüm ki kendisi yalnız bir mizah yazarı ve romancı/yazar değil, tam anlamıyla bir kültür insanı. İçerikte kendi okuduğu ve incelediği kitaplar ve yazılar bunun en güzel örneği. (piyesler,şarkılar şiirler vb. de...) Bu kitap edebi bir yazın mıdır diye bakacak olursak?? Belki öyledir? ya da değildir, bu sorunun cevabını veremiyorum. Ama söz konusu edebi türün sınırlarına dair yazarken bu zorlukların farkında olmak, metni bir kategorinin içine yerleştirirken hayli dikkatli davranmak gerektiğini biliyorum. Sınırları belirleme sorunları bir yana bırakıldığında, türleri "kurmaca" ya da "kurmaca dışı” olarak ayırma eğilimindeyiz. Bunu romanlarda çok yapıyoruz. Roman, öykü, tiyatro oyunu gibi türler kurmaca evet bu konuda tamamız, ama anı, mektup, biyografi, otobiyografi, eleştiri, şiir, belki akla aniden “bir köpeği ağaçlıklara doğru koşarken görünce” gelen bir piyes yazmak gibi türler nasıl kabul edilir?. Günümüzde edebiyat yaratıcı/imgeleme dayanan (imaginative) yazı olarak tanımlandığı için “yaratıcı yazı türleri" edebiyatın merkezini oluşturur ve kurmaca dışı türler çeperde kalır. Anılar, mektuplar ya da günlükler çoğu zaman en sonda akla geliyor. Hatta umursanmıyor veya okunmuyor, okunsa da az okunuyor. Oysa Mum Hala’nın okunmasını çok isterim. Hayata ve kendi içine bakarak yazdığı notlarından oluşan Mum Hala, olaydan çok doku üzerinde yoğunlaşıyor bizimle. Nesin, tuttuğu birçok not dahilinde kendisi üzerinden bireyi, içinde yaşadığı sosyal ortam ile birlikte ele alıyor aslında, zaten Nesin’i her okuyan bilir olayların toplumun sosyolojik yapısı ile bağını her daim göz önünde tutttuğunu. “Roman okumak bir anahtar deliğinden, daha doğrusu biçok anahtar deliğinden bir evin içini ayrı ayrı odalarını gözlemek, dikizlemek demektir. Kimi roman vardır, bir anahtar deliğinden bitek odanın içinde olanları seyrettirir. Kimi roman da biçok kapının anahtar deliğinden bir evin, bir apartmanın biçok odalarında geçen olayları seyrettirir.” Bir de bu konuda hiç haksız değil, okuduğum toplum eleştirisi olan kimi romanlarında hep çevremden başkalarının hayatına bakıyor gibi hissettim. Daldan dala konudan konuya atlayarak bir şeyler yazmaya çalışıyorum, çünkü iki cilt halindeki bu sekizyüz küsür sayfalık kitap bende olmadık ne düşünceleri ortaya çıkardı[minicik not ettiği barok müzik ve barok mimarisi hakkında bile bizimkilerle beni tartışmaya düşürecek kadar diyorum size anlayın artık gerisini:)] ve aklımı karıştırdı ki tam olarak ne demek istediğimi anlatamıyormuşum gibi hissediyorum. “Yaşarken değer verilmesi gereken insanlara ölümlerinden sonra önem verilmesine öyle canım sıkılıyor ki...” diyor kitabın bir yerinde, buna benzer öyle çok serzenişi var ki, hakkın var diyorum içimden. Hatta öldükten sonra cenaze töreni bile istemiyor, Sizin Memlekette Eşek Yok Mu? kitabından; “Vasiyetime yazacağım en önemli şey, şu cenaze töreni denilen rezillik, ikiyüzlülük... Tek sözcükle tiksiniyorum, iğreniyorum şu cenaze töreni sahteciliğinden...” .... Mum Hala bu konuda gerçekten birebir hislerine tercüman olmuş sanırım, aman aziz yetiş demişler yetişmiş, herkesin derdine koşmuş, iyi günde kötü günde yanında olduğu dostları çok haksızlık etmiş ona, hep bu kırıklıkla yaşamış, çok hakkı yenmiş. Mum Hala’da kitabın bir yerinde “insanı mezara koyanlar ölümüne sebep olanlar en çok ağlayanlardır, onu öldürüp daha fazla eziyet edemedikleri için” gibi bir anlatımı var.. “beni hayattayken öldürenler, mezarıma gelipte ağlamasınlar bu yüzden bir mezar istemiyorum” diyor. “Biz o görkemli gömütleri, o çiçekli gömüt ziyaretlerini ölmüşler için değil, kendimiz, kendi bencilliğimiz için yapıyoruz...” Buna sebep olmak, bunu yaşamak ne acı, hakkın var Aziz Nesin, daha ne diyebiliriz ki... Günün birinde bir yerlerde sessizce sürüp giden yaşamlarımızdaki yalnızlıkla, yaşlılığa adım adım yaklaşırken bu duygularla sorguluyor hayatı. Parlayan ve sönen olaylar yerine, 'kök' kavramlarla karşılaşıyoruz, bu kederli hayat yolunda yalnız, baş başa kalıyoruz. Sayamayacağım kadar çok uzun edebiyat ve yazın yılları geçen yaşamında, yapıtlarına, dergilerde yayımlanan/yayımlanmayan söyleşi ve metinlerine, toplumsal olaylar karşısındaki duruşuna bakınca ben son derece tutarlı şeyler görüyorum, ve iyi ki okumuşum, son da olmayacak diyorum. Mart ayında etkinlik de vesile oldu elimdeki Nesin kitaplarını okuyabildim, teşekkürler
Ebru Ince
Ebru Ince
ve https://1000kitap.com/Nordavind sayenizde mart ayı benim için verimli bir okuma listesi oldu. herkese iyi okumalar :)
Aziz Nesin'in Güncesi Mum Hala
Aziz Nesin'in Güncesi Mum HalaAziz Nesin · Nesin Yayınları · 201599 okunma
··
1.127 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Ellerine, yüreğine sağlık canım. Kitap hakkında inceleme yazmanı bekliyordum. Yazmasaydın eğer üzülürdüm. MUM HALA kitaplıkta okunmak için sırasını bekleyen güzide kitaplarımdan iki tanesi. Bu etkinlik için
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
ile başlayınca, ben de öykülerden devam etmek istedim. Sanırım ülkemdeki yaşananlara, biraz gülerek bakmak istememden kaynaklandı bu seçim. Kendi açımdan iyi de oldu. Her kitabını kahkahayla okudum. Hele şimdi okuduğum
Sizin Memlekette Eşek Yok mu?
Sizin Memlekette Eşek Yok mu?
... Her öyküsü ayrı bir kahkaha tufanı.
Demet okurunun profil resmi
Bu kitap için bir şeyler yazmasam içimde kalırdı sanırım benim de. Daha okurken bir şeyler yazmalıyım dedim.. ama bu güzelliği yansıtmada ne derece başarılı oldum bilemiyorum. :) Ben de bundan sonra bir öykü veya romanını alacağım sıraya, sizin memlekette eşek yok mu sıradaki olabilir, biraz da bu kahkaha tufanı yanıyla gülelim. 🤗 Teşekkür ederim öğretmenim beğenmene çok sevindim.❤️
1 sonraki yanıtı göster
Fama okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık, usta yazarımızın değerini çok güzel yansıtmışsınız.👏🏼👏🏼
Demet okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum beğenmenize sevindim.:)💕
Papatya okurunun profil resmi
Çok güzel bir anlatım çok güzel bir inceleme olmuş 🌼🐞🌷💐🦋
Demet okurunun profil resmi
Çok teşekkür ediyorum.:)🌺❤️🤗🎀🌷🌺
Murat okurunun profil resmi
Öncelikle kitabın adı dikkat çekici, incelemeniz de hatrı sayılır şekilde okumaya teşvik edici...👏🏻
Demet okurunun profil resmi
Çok teşekkür ediyorum beğenmenize sevindim, güncenin içeriği de adıyla aynı güzellikte ..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.