Gönderi

Vefa..
Vefanın, bağlılığın birinci derecesi, insanın öncelikle kendisine bağlı olana içten bağlı olmasıdır. Bu, hem aşık hem de maşuğun üzerine düşen vazgeçilmez bir sorumluluk ve mutlak bir görevdir. Bundan ancak soyu kötü, ahlakı bozuk, hayırdan yoksun olanlar uzaktır.. Vefanın ikinci derecesi size hainlik edene vefakar olmaktır. Bu, sevgili için değil, yalnızca Aşık için söz konusudur. Bu ancak güçlülerin, sağlam karakterlilerin, gönlü zenginlerin, yiğit ruhluların, emin akıllıların, güzel ahlaklıların, temiz niyetlilerin dayanabileceği bir durumdur.. Vefanın en yüksek aşaması, kötülüğe karşı kötülük yapmamak, sözle ya da eylemle hemen cevabı yapıştırmaktan kaçınmak, elden geldiğince dostluk bağını koparmayı ertelemek, umut var oldukça içtenliği elde tutmak, en ufak bir ilgi kurma işareti, çok zayıf da olsa azıcık bir ışık ya da küçük bir belirti oldukça dönüş kapılarını açık tutmaktır.. Bil ki! vefa sevgiliden daha çok aşık için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Aşık için oldukça önemli bir şarttır, çünkü bağlanma kararı ondan gelmekte, girişimlerde o bulunmakta, sevgiyi o güçlendirmek istemekte, gerçek içtenliği o dilemekte. En saf ve en temiz dostluk bağlarını kurmak isteyenler arasında ilk sırayı o almakta.. En sağlam bağlarla bağladığı, en sıkı dizginlerle dizginlediği sevginin, kopmaz ipleriyle bağlanan da gene odur. Kendisi bu noktaya gelmek istemeseydi, bütün bunları yapmaya kim zorlardı onu? Şefkatini, sevgisini rica ettiği sevgilisine bağlanarak vefakar davranışıyla oraya en son damgayı vurmak istemeseydi, onu aşık olmaya kim zorlayabilirdi? sevgilisi ise, kendisine doğru yönelirken, aşığını, kendisine çeken bir varlıktır. Kabul ya da reddetmekte bütünüyle özgürdür. Eğer kabul ederse, aşığı umutlara, lütuflara boğar..
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.