Gönderi

176 syf.
5/10 puan verdi
Bu kitapta “Hayat bayram olsa!” benzeri bir esinti, bir garip Yeşilçam dokusu var. Tebriz’de bir sokak çocuğu: Emircan! Korku dolu bir hayat... Bir grup arkadaşı ile birlikte izbelerde, barakalarda, inşaatlarda yatıyor. Hayat oyununda bütün kaybedenler gibi bu çocuklar da hınç dolu… Çalıyor, yağmalıyor, kendilerinden güçsüz kimi bulurlarsa eziyet
Dünyayı Sırtında Taşıyan Balık
Dünyayı Sırtında Taşıyan BalıkÖzgür Balpınar · Timaş Yayınları · 2020926 okunma
·
243 görüntüleme
Yaz Yağmuru okurunun profil resmi
Hayatin doğal akışına ne uymuyormus pardon? Ayrıca insanlığı öğrensin diyoruz, hırs ve öfkenin okuyanlara ne örnek davranışı olacaktı? İncelemenizi beğenmedim!
Hüseyin Öztürk okurunun profil resmi
Merhaba Yaz Yağmuru, Kitabı bu kadar beğenmiş olmana ve sana böylesi derin duygular hissettirmiş olmasına sevindim. Eğer öyle olmasaydı bu denli güçlü bir savunma refleksi göstermezdin diye tahmin ediyorum. Böylesi duru bir kalbin olduğu için çok kısmetlisin. Sorularına elimden geldiği kadar yanıt vereyim. Bence bu kitapta hayatın doğal akışına uymayan şeyler şunlar: Bir insan hayatının her ânında bütünüyle berrak gönüllü, sürekli şefkatli, her zaman sıcakkanlı olamaz. Kendini ve etraftaki insanları düşünerek bunu kavrayabileceğini sanıyorum. Her zaman iyi misin? Çevrendekiler her vakit merhametli midir? Bazen hırslı ya da öfkeli davrandıkları olmaz mı? Ama Emircan'ın Tebriz'de doğmuş bir Pollyanna olduğunu düşündüm ben okurken. İnsanları kötülükten alıkoymanın yolu onlara sürekli iyi şeyler göstermek değildir. Kötü duygu ve eylemlerin sonuçlarından onları haberdar ederek de bunu yapabiliriz. Hatta bu daha iyi bir yöntemdir. Hırsın ve öfkenin sonuçlarını görürsek bu duyguları neden kontrol etmemiz gerektiğini de anlarız. Ayrıca zorla götürüldüğü şu askerlik macerasında Majid Ağa'nın tanıdığı doktorla karşılaşması aşırı bir tesadüf değil mi sence? Bence burası da hayatın doğasına pek uymuyor. Ben askerlik yaptığım için uymadığını düşündüm. Tabii yine karar senin... Peki ya Majid Ağa'nın onca zenginliğe rağmen ıstırap içindeki Emircan'ın biraz olsun elinden tutmayışına ne diyeceğiz? İşin sonunda Emircan'ın hızlandırılmış şekilde büyük bir iyilik hareketi başlatma biçimi de yine insanı gülümseten türden durumlar. Yaptığım incelemede yazarın iyi niyetli olduğunu açıkça ifade ettim zaten. Elinden geleni yapmış. Ben de eleştirimi yaptım. Onu kırmamaya çalıştım. Mümkün olduğu kadar sözcüklerimi seçerek yazdım. Eleştiri, bir insanın yazarlık yeteneklerini güçlendirir. Elbette düşüncelerini yadırgamıyorum. Birbirimizden farklı düşünebiliriz. Sen bir eseri beğenirken ben sevmeyebilirim fakat lütfen duygularını ve düşüncelerini beni incitmeyecek şekilde ifade etmeyi dene olur mu? Yorum yazdığın için teşekkürler... Selamlar...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.