Gönderi

516 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
“Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.” cümlesiyle başlayıp; “Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım.” diye biten bir kitabı anlatmaya gücüm yeter mi? Sürekli ertelediğim ama sonunda büyük bir hevesle başladığım Masumiyet Müzesi’ni bitirdim. Başlarda çok severek okumaya başladığım için beklentim yüksekti. Kitabın ortalarına doğru bu kadar ayrıntıdan, betimlemeden, dikkatli gözlemlerden sıkıldığımı fark ettim. Son 100 sayfasını ise yine aynı heyecanla bu sefer farklı olarak yer yer göz dolmalarıyla hatta sonunda ağlayarak okudum. Sonları, bu aşk hikayesi, hissettirdikleri etkiledi beni. Böyle bir aşkın varlığını okumak garip hissettirdi bana. Bir insan birini nasıl bu kadar çok sevebilirdi? Her şeyiyle? Her ânıyla? Her eşyasıyla? Hayret ettim, inanmadım başlarda. Ama yazar duyguları öyle bir anlatmış, öyle bir yazmış ki sanki kendi aşk hikayemi okuyorum. Sanki o aşkı ben yaşadım, o mutluluğu ben tattım, o acıları ben çektim. Okurken çok kızdım, çok üzüldüm, çok sevdim. Birinci tekil şahıstan yazılması çok hoşuma gitti. Yaşananları başkasının ağzından değil de bizzat kendisinden dinlemek daha bir güzel yapıyor hikayeyi. Eğer detaylarda boğulmazsanız, gerçekten hissederek, yaşayarak okursanız çok seveceğiniz bir kitap... İstanbul’a defalarca gitmeme, birçok yer gezmeme rağmen bu çok duyduğum Masumiyet Müzesi’ni gezmeyi hep reddetmiştim. Önce hikayesini bilmeli, kitabını okumalıydım. Şimdi en yakın zamanda müzeyi gezmeye gideceğim. Nedense kitabı okurken ve bittikten sonra aklıma gelen ilk şarkı “Aşk Bitti” oldu. Bitirdikten sonra da açıp dinledim. Buraya da bırakıyorum şimdi. Belki dinlersiniz.. youtu.be/BudcH-lXsyE
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 2022122 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.